maçtan sonra uyuyup gece 4 gibi kalktım. sonra biraz daha içim geçmiş 6 gibi yataktan kalkmak istedim. ama olmadı soğuk karşı çıktı. sonra youtubeda sürekli türk filmleri izlememden mütevellit,gezinirken sağ tarafta kabadayı filmini gördüm. full hd cart curt yazmışlar alakası yok ama ne de olsa şener şen, hesap makinesiyle çekilse şener şen varsa izlenir. açtım izlemeye başladım. sonra anladım ki daha önce seyrettiğim de boşa seyretmişim, oysa hayata dair ne mesajlar veriyomuş aslında ali osman. ali osman gibi bir akrabam olmasını çok isterdim. akraba da değil yakınım olsa yeter. bu dünyada insan ali osman gibi güvenebileceği birini bulunca başka ne ister ki. dünyada saysan kaç tane ali osman çıkar. kaç tane sürmeli bulabilirsin. bunu düşündüm. sanırım hiç yok belki önceden vardı ama mazide kaldı hepsi,belki de önceden de yoktu. ama şundan eminim bundan sonra hiç olmayacak. bu kargaşa ne bir ali osman ne de bir sürmeli çıkaramayacak içinden. bunu iyi biliyorum. neyse film bitti 8 falan oldu az biraz haberlere bakayım dedim. hep aynı tantana. yine ülkenin anasını bellemişler. kimse işin aslını bilmiyo, bir orta oyunu dönüp dolaşıyo fakir fukaranın üstünde. bir tek iyi haber yok kapattım onları da sıkıldım. şu sol tarafta ki abazan başlıklar olmasa buralar güzel yerler aslında onu düşündüm bir an, eminim ki bir çoğunuz sevginizi,aşkınızı,egolarınızı kıskançlıklarınızı kendinize bile anlatamayıp buralara yazıyorsunuz. isyanlarınızı yazıyorsunuz, nası öfkeli olduğunuzu nasıl üzgün olduğunuzu anlatıyorsunuz. fakat burdan çıkış butonuna bastığınızda gerçekten gününüz bu ruh haliyle mi geçmekte. yani kafamın yatmadığı şeyler var,işin açığı yarın gece hanginiz karı kız peşinde koşmayacak veya hanginiz etek boyu için saatlerce aynanın karşında durmayacak. efendi gibi eğlenmeyi planlayan var mı, sade bir müzik bir kaç duble rakı falan? hiç sanmam. çoktan yerleriniz mekanlarda rezerve edilmiş kiminizin kıyafeti dahi hazır, yılbaşı zımbırtısı için check-inler face'e atılan fotolarınız instagramlarda ki tagleriniz varken, yazdıklarınız aklınıza geliyor mu? sadece o geceye özel de değil aslında, yalandan dolandan yakınan kaç insan en yakınım dediklerinin dedikodusunu yapar. karalanmaktan madur olan adam başkasını bu kadar basit karalayabilir mi. derinden hüzünlü kaç insan bunları yapabilir. derinden aşık veya derinden öfkeli kaç insan evladı böyle şeylere vakit ayırabilir. evet bende burada yazıyorum. ama bir yerden sonra sorguluyorum, benim buraya yazdığımı gerçekten yaşamam lazım. tersi olursa okuyanı değil, kendimi kandırırım. ne derece doğru diyorum. ismini cismini bilmediğin adamların senin hayata dair sırlarını okuması ne derece doğru. gerçi yaptığımız hangi iş ne derece doğru ki. sizde haklısınız. hepinizin ilerde bir ali osman bulması dileğiyle. hadi kalın selametle.