2009 yılında hayatını kaybeden, bilimkurgu edebiyatının özgün kalemlerinden J. G. Ballardın 2006 yılında yayımlanan romanı Türkçeye 2013 yılında Sel Yayıncılık tarafından kazandırıldı. Ve sanki seçilebilecek en isabetli yıl buydu; çünkü mekan olarak kendine bir AVMyi seçen, arkaplanına alışveriş çılgınlığı ve bilincini kaybetmiş bir toplumu yerleştiren, insanların nasıl ilginç bir şekilde AVMlerin etkisi altında kaldığını gözler önüne seren birkaç bin metrekarelik bir distopya olarak okunabilecek bir metin bu. Tüketim çılgınlığının yanında anlatının diğer bir boyutuysa şiddet. Olaylar AVMde öldürülen babasının cinayetinin izlerini süren ana karakter Richardın peşisıra sıra ilerliyor. Bu süreçte Richardın hem babasını hem kendini yeniden tanımasına seyirci olarak karakterlerin içinde de küçük çaplı bir yolculuğa çıkıyoruz. Fakat bu cinayet bir yana, yazarın asıl derdinin arka planda yaşananlar olduğu anlaşılıyor. Günümüz toplumlarının tapınağı haline gelmiş AVMler, alışveriş hırsıyla deliye dönmüş insanlar ve adeta baskıcı devlet yönetimlerinin mikro ölçekli postmodern bir kopyası haline AVMlerin iç işleyişi (yani alışveriş faşizmi) hem atmosferi oluşturuyor hem de yazar tarafından derin bir şekilde sorgulanıyor.