çoğu filmi izlerken bazı sahnelerde 3. bir şahıs olarak film içerisinde kendime yer bulabilmeme rağmen bu filmde bunu bir türlü beceremedim. çekim tekniğinden kaynaklı olsa gerek ki yönetmen buna izin vermemiş. her ne kadar durağan ilerleyen bir film olsa da, ne olduğuna tam anlam veremediğim izleyiciyi kendine bağlayan bir şeyler var bu filmde.
iran filmlerine bakıldığı zaman sık sık sembolize edilmiş ifadelere rastlanmakta. bu film ise neredeyse baştan sona sembollerle dolu. yönetmen bu ifadeleri öylesine serpiştirmiş ki filme, yakalandığı zaman oldukça anlamlı hale gelebilen bir film olmuş.
filmdeki yan karakterlere bakıldığı zaman yapılan işten haberleri yokmuş, sanki gizli bir kamera tarafından doğal olarak kaydediliyormuş gibi bir halleri var. bagheri dayıya bakacak olursak o daha sakin ve diğer yan karakterlere göre oldukça daha iyi bir performans sergilemiş durumda.
badii' nin bagheri dayı ile yaptığı konuşmalar filmin can alıcı noktalarından olsa gerek. asker ve afganistanlı ile sohbeti sırasında konuşmanın gidişatını badii belirlerken, daha çok konuşurken bagheri ile olan konuşmalarında daha pasif kalıyor.
yaşlı adam yol tarifi yaparken uzun yolu tercih etmesini, uzun olmasına rağmen daha rahat edeceğini belirtiyor. yaşamak her ne kadar zor olsa da bir o kadar da güzeldir aslında demeye getiriyor.