öyle toplu bir kıyamet ve yok oluş şeklinde değil de; küçük küçük, sindire sindire insanlığın içine gömüldüğü, ama kimsenin farkında olmadığı, farkında olunsa bile kabul edilmeyen ürkütücü gerçektir bu. dünya gezegeninin, çok yakında en büyük hasat mevsimini yaşayacağı ve bunun bilinen doğal afetler, volkanik patlamalar gibi olayların çok daha ötesinde olacağı, doğanın yitip gitmesiyle oluşacak küresel çatırdama ile nüfus artışı, insanlığın acımasızlığı, maddi ve nükleer hırslarının kesiştiği noktada gerçekleşeceğinden şüphe yoktur. olaya bilimsel yaklaşırsak bu hasat süreci bir nevî yeryüzünün formatlanması ve fazlalıklardan ayıklanması olarak da düşünülebilir. kurgu değildir bu. gerçeğin ne kadarını hazmedebileceğinin de farkında değildir insanlar. elbet insan neslinin kurulu düzeni aynı sekansta devam etmeyecektir ve her şeyin değişmesi gerektiği bir sürece girilmiş bulunulmaktadır. insan türünün önümüzdeki yüzyıl içerisinde hayatta kalabilmesi sadece mucizelere bağlıdır.
