Annesinin güvercini, Mervanın Kekosuyum.
Çocukların erken büyüdüğü bir coğrafyada dokuz çocuklu bir ailenin üçüncü erkeğiyim
Lise 1e kadar güç-bela getirebildiğim okulu, üniversitede okuyan ağabeylerime harçlık gönderebilmek için bıraktım.
Ben kaçaktan dönünceye kadar uyku girmezdi gözlerine annemin; dua ederdi güvercinime bir şey olmasın diye Onu uyumamış görünce teselli ederdim, Bir şey olmaz anne, korkma! Hem bir şey olsa bile en sevdiğim arkadaşlarımlayım derdim.
Hem en iyi arkadaşım Celal de benimleydi, ertesi gün halı saha maçımız vardı. Yaşamı, uğrunda ölecek kadar çok seviyorduk, ölmeseydik ne iyiydi!
Sevmeyi yeni öğrenmiştim, annemin tandır ekmeğinin buğusu gibi şiirler biriktiriyordum. Onu görünce Roboskînin buz gibi suyunu içmişçesine serinliyordu ateş yüreğim!