çocukken yapılan deneyler

entry227 galeri
    109.
  1. çocukluğumdan beri severim resim yapmayı. her çocuk gibi ben de evin duvarlarını boyamışımdır. fakat bir defasında işi iyice abartmıştım. annem komşuya gitmişti, abimle evde yalnızdık. abimden anneme söylemeyeceğime dair rüşvetimi alıp onun dışarı çıkmasına izin verdim. dip not: ben 6 yaşlarındayım abim de 9 falan.

    susam sokağı izlemekten midir nedir içimde hep bir deney yapma aşkı vardı. yağ ve suyun birbirine karışmadığıyla ilgili birşey izlemiştim ve bir bardakta denedim. acaip hoşuma gitmişti. bunu resim sanatımla birleştirmeye karar verdim, sulu boyalarımı alıp renkli su ve yağı karıştırdım. bardağın içinde renk renk yansımalarla yağ öbekleri oluşmaya başlamıştı. resim defterimde denedim ama hoşuma gitmedi. sonra baktım kocaman duvar boş duruyor. orada denemeye karar verdim. bu defa akan su ve yağın yoğunluk farklıyla güzel şekiller çıkmaya başladı. ama duvar maviydi ve üzerinde güzel durmuyordu her renk. etrafa baktım ve beyaz tavanı farkettim. iş oraya nasıl çıkacağımı çözmeye kalıyordu.

    Köşede duran bir sandık vardı. Onun üzerine zar zor sandalye çıkardım. Fakat yetişemiyordum. Sonra sandalyeye minderleri dizdim güzelce. ikinci bir tabure yardımıyla tırmandım minderlerin üzerine ve yukarıya ulaştım. ilk fırça darbemi atmıştım. Şimdi başka bir sorun vardı. Ben yukarı çıkana kadar minik fırçamın ucundaki karışım her yere damlıyor ve yukarı çıktığımda nerdeyse kurumuş oluyordu. Evde uzun boylu birşeyler aramaya başladım. Salonda köşede duran lambader dikkatimi çekti. Armatürleri çanak gibiydi, tam da istediğim gibi. Çok ağırdı ama kilimin üzerine yatırdım ve çeke çeke götürdüm sandığın yanına. Güzelce dikledim. Çanaklardan birine renkli yağlı karışımımı döktüm. Artık herşey tamamdı. Kendimi sistine şapelin tavanını boyayan michelangelo gibi hissediyordum. Zar zor tırmandım yine sandalyenin üzerine, çanağa doğru eğildim bu sırada sandalye sürekli sallanıyor tabii- fırçamı daldırdım ve tavanı boyamaya başladım. Garip garip şekiller çiziyordum. Fırçanın ucundaki karışım da yüzüme üstüme yerlere damlıyordu tabii. ikinci defa çanağa doğru eğilirken minderlerden biri kaymaya başladı, dengemi sağlayamadım ve yere düştüm. Şükür ki bu kazadan yalnızca kolumu inciterek kurtuldum fakat alt komşunun “sizin evde birşeyler oluyor” demesiyle gelen annem manzarayı görünce çıldırdı tabii. Bense sürünerek karyolanın altına gizlenmiştim. Annemi ilk defa o gün küfür ederken duydum. Beni saklandığım yerde bulduğunda olanları ise burada anlatmak istemiyorum. * *
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük