artık eğlenceyi başka yerlerde arayacak olan yazardır. hatta yazmazdır, zamanında "ahan da buraya yazıyorum, bundan sonra hakkaten yazacağım" demiştir ama yine de bi s.kim yazmamıştır.
bu sözlükten edindiği bir sürü dostu, çok özel insanlar vardır onun için. bu sözlüğün hatırlattığı çok özel insanlar...
arkamdan "madem gidecekti ne diye buraya bunları yazıp şaklabanlık yapıyo" denmeyeceğini de biliyorum. çünkü kimse gittiğimin farkında bile olmayacak dostlarım hariç. ben çok büyük bi kayıbım ayaklarıyla bokuma cila verecek halim de yok çünkü değilim. istediğim son kez, belki de ilk defa bu kadar samimi bir şekilde yazmak buraya, arkadaşlarıma onları ne kadar çok sevdiğimi söylemek.
öncelikle kimi zaman beğenilerini, kimi zaman da eleştirilerini nazik bir dille bildiren bütün yazar arkadaşlarıma teşekkürler. çok sinirlendiğim ya da aksilendiğim zamanlarda bile bana karşı olan kibar tavırlarını ve sabırlarını korudukları için.
canlarıma. radyo yayınlarında kaprislerimi çeken, "yaa bana ne ben bu şarkıyı isterim" diye tutturduğumda beni kırmayıp, başından savmayıp isteklerimi çalan, çenemin iki dakika bile durmamasına tahammül eden, hatta ve hatta sarhoş muhabbetimi çeken tüm dicilerime...
ve dostlarıma...
sabahlara kadar derdimi dinleyen, o tencere ben kapak bi tanecik kardeşim limon cicegi kolonyasi na,
beyefendiliği ve kibarlığıyla, zaman zaman beni hayrete düşüren abberline kankama,
canım babişim, kafası kızınca küsenim, yeri geldi mi sevenim kopush a, *
radyoda babişimin başına beraber bela olduğumuz, akıl verenim, gaza getirenim güzel gözlü mystery ye,
farklı fikirlere sahip olan insanların nasıl da sorun yaşamadan dost olabileceğinin en büyük kanıtı rosencroix ya,
vili abim, pelit turşularına hayran, ne istesem bulup buluşturup çalan imhotep e,
mutlu olmam için belki benden bile çok didinen, hakkını hiçbir zaman ödeyemeyeceğim körebedehepebe ye,
kendi güzel, yüreği güzel, bu sözlükteki ilk dostum missbee ye,
ses getirmiş zirvelerin değişmez vantilatörü, aman pardon organizatörü selebiriti dedikleri, ama benim için içi yenmiş kabuğu kalmış bir karpuzdan çok daha öte olan karpuzkabugu na,
tuciii imdaaat diye her bağırışımda sesime gelen, moralimin elinden tutup ayağa kaldıran, geceleri özel mesaj yoluyla tacizlerime sesini çıkartmayan tucimania ya,
yüreğinin temizliği yüzüne vurmuş, üç karatlık pırlanta kıvamındaki insan fatal a,
dert anası gibi beni dinleyen, paylaşan, canım hemşom tatlı su levregi ne
ve son olarak, bana çok şey öğreten, çok şey paylaştığım, çok sevdiğim ve benim için yeri hep çok özel olacak canada dry a...