sosyalistlerin ordusu değildir, kürtlerin, ermenilerin, azınlıkların ordusu değildir, müslümanların ordusu değildir, türbanlıların ordusu değildir, komünistlerin ordusu değildir, eşcinsellerin ordusu değildir, barıştan yana olanların ordusu değildir, işçinin, emekçinin ordusu değildir. kimin ordusudur peki. bir kısım "laikçi", ulusalcı, milliyetçi elitist ile statükocu para babalarının ordusudur. halkı falan kucaklamaz. kendi dar kalıpları dışına çıkan "ötekini" düzenli aralıklarla kucağına oturtur sadece. bir ülkenin silahlı kuvveti, ordusu sadece "kendi işini" yapmalıdır. tsk ise kendi işi dışında herşeyi yapmaktadır. bu sebeple otuz senedir terör konusunda zerre yol alalamış olsa bile bunu kimse dillendirmez. utanmadan bilmemkaç bin şehit verdik derler, kimse dönüp meziyet hayatta tutmaktı demez. kimse çıkıp ülkenin milyar dolarları, yeni baştan bir ülke yaratacak kadar bol kaynakları, eğitimin, sağlığın onlarca katı bütçe ile neden elimizde binlerce cesetten başka bir şey yok diye sormaz. tsk halkı böler, dilediğince etiketler, tasnif eder ve kendine düşmanlar yaratır. asla vatandaşın yanında değildir. kendi bekaasını sağlamak adına koşulsuz şartsız şakşakçılığını yapan, kendini ancak bir postal, bir tank, bir apolet gölgesinde güvende hisseden, kendi gibi düşünmeyeni "hain" olarak nitelemekten kaçınmayan üç maymuncuların yanındadır. bu ülke insanı işkenceyi ordu ile görmüş ilk onunla test etmiştir, bu ülke insanı bir sabah evinden alınıp bir daha haber alınmayanları da ilk defa ordu ile görmüştür, bu ülke insanı sorgusuz sualsiz ev baskınlarını, yakılan kitapları, sönen hayatları, dağılan aileleri de ilk defa tsk ile görmüştür. buna rağmen ordu gözbebeğimizdir. ancak kendine bir düşman yarattığın sürece varolabilirsin. tsk kendine düşmanlar yaratmak konusunda tecrübelidir. düşmansız bir hiç olduğunun bilir, düşmansız maliyenin kapısına dayadıkları hortum kesilir bunu da iyi bilir. tsk üst mevkilerdeki elit bürokrat, resmi ideolojiye boğulmuş orta sınıf ve para sıçan zengin ağababalarının desteği ile tepemizde demokrasiyi katletmeye devam etmektedir. haydi memleketimin depolitize edilmiş, resmi tarih ile beynine tecavüz edilmiş, faşizmi içselleştirmiş gençliği zırhlarınızı kuşanın, ordunuzu kollayın.
"bilinçleninceye dek başkaldıramayacaklar, başkaldırmazlarsa da hiçbir zaman bilinçlenemeyecekler." *