1. Türkçülüğün önüne islamiyeti koyan ama buradan ekmek çıkmayacağını anlayarak tekrar "türkçülük" politikasını öne çıkaran , bu memleketteki en büyük bölünmenin içinde parmağı yokmuş, haritalarda güneydoğu anadolu'yu sahiplenip, o bölgede yaşayan insanları yok sayan, o bölgeye dair tek politikasının "en iyi kürt, ölü kürttür" olan bir parti mensubu arkadaşımızın "birlik, beraberlik, sosyal haklar" gibi kavramları anlamasını, siyasetini ve düşüncesini bunun üzerine temellendirmesini beklemiyoruz elbette; ancak hiç değilse insancıl anlamda biraz vicdan kırıntısının bulunmasını da bekliyoruz.
2. Bu topraklarda vücut bulan dillerin, bu topraklara zenginlik kattığını, bu toprağın gücünün kültür birliği ve dayanışma olduğunu görmeyecek kadar kör olmak başka bir şeydir tabi. Anlayamıyoruz bu ruh halini doğal olarak. Sahi, bir lazca vardı bu topraklarda. Ne oldu ona? "Ben de kürtçe diye bir dil yok" denildiğini duyar gibiyim ama bu bu toprakların bir kısmında bu dilin anadil olarak öğrenildiği gerçeğini değiştirmiyor. Devletin bir dilinin olması ayrı, devlette yaşayan insanların doğduğu dilde konuşmak istemesi ayrı konu. Sadece bu dil konusu yüzünden, bu kafatasçı arkadaşların ne kadar bu ülkeye zarar verdiği, pkk'nın dağa çıkmasını meşru hale getirdiğinin farkındalar mı acaba? Bugün almanya'da ya da başka bir ülkede gurbetçi olarak yaşayan vatandaşlarımızın anadili olan Türkçe'nin konuşmalarının yasaklanması sonucu verecekleri tepki ne olur acaba? Tekrar söyleyelim, devletin dili ayrıdır; insanın anadili ayrıdır.
3. Bu arkadaşlar güneydoğu ve doğu anadolu ile ilgili ne zaman bir çözüm üreteceklerdir acaba? Burada terör örgütü olan pkk'dan değil, gerçekten o bölgede insanların yaşadığı sorunlara dair bir çözümden bahsediyorum. Sahi, bir çözümünüz var mı oradaki işsizliğe, kültürün gelişmemişliğine, tarım politikalarına dair? Yoksa, o bölgede yaşayan her insana "terörist değil mi, ölsün pezevenkler" gözüyle mi bakıyorsunuz?
4. Ve ne zaman öğrenecekler acaba, birbirini görmezden gelerek, birbirinin ölümünü isteyerek orada yaşayan bu memlekette yaşayan insanların acısının bitmeyeceğini? Doğru ya, ırkçı yapıdaki sizler için "en kürt ölü kürt ya da en iyi türk ölü türk"tür. Ne zaman göreceksiniz, milliyetçilik politikalarınızın bu insanları birbirine düşürdüğünü. Biri Türk milliyetçisi, öteki kürt... Ne farkınız var birbirinizden?
Sonuç olarak, çözüm ne akp'nin yaptığı gibi "barış" adı altında vatana, bu ülkenin insanlarına ihanet etmektir ne de orada yaşayan insanların, gerçekten insanı olan sorunlarını görmezden gelmektir. Eğer gerçekten, oradaki insanların sorununa bir çare olacaksa, oranın da bir haritadan ibaret olmadığını insanlara haykıracak ve orayı sadece harita olarak görmeyip, üstünde yaşayan insanlara da değer verecekse, en azından buna dair bir umut varsa benim için chp'nin (!) zamanında bu insanları kendi bünyesinde meclise sokmasında bir sakınca yoktur.
En büyük tehlike, orada yaşayan insanları görmezden gelmektir. Ulus devlet yapısı altında, her dilin, her söylemin, her sosyal politikanın değeri vardır, öyle de olmak zorundadır. Türk milliyetçiliği, kürt milliyetçiliği bu sorunu çözemez, çözmemiştir; aksine insanların birbirinden daha çok ayrışmasına neden olmuştur. SHP'nin 1989 tarihli kürt raporunun okunmasını öneririm.
