darü'z-zafer şehr-i süleha
söylenişinde bile bir zarafet hissi uyandıran kadim şehir aksaray...
eski zamanların vazgeçilmezi, antik dönemin gözdesi, ipek yolunun mola yeri aksaray...
orta anadolu'nun ilk köyü aşıklı höyük'ü ile, hititlerin, asurluların, friglerin, lidyalılar'ın gönlünü fethetmesiyle, strabon başta olmak üzere gezenlerin, görenlerin aklını başından alan bir bilge gibi bağdaş kurup kapadokya'yı seyreden athar'ı (hasan dağı) ile bu topraklar eski zamanların en bilinenleri arasındadır. ıhlara vadisi'nin güzelliği, güzelyurt'un efsunu ayrı bir değer katar bu kadim topraklara...
hititlerin garsourits dediği bu topraklar, romalılar döneminde archelais ismini almış, aksaray olana kadar çok şeylere şahit olmuştur. abbasiler'le birlikte müslüman akınlarıyla tanışmış bu güzelim belde bazen bizanslılar'ın bazen de müslümanların olmuştur...
bu hengamede epey yıpranan şehir alparslan'ın malazgirt'teki galibiyetiyle bir serpilme, güzelleşme dönemi yaşamıştır...
selçukluların kudretli hükümdarlarından sultan mes'ud, 2. kılıç arslan, alaeddin keykubad ve diğerlerinin gayretleriyle harabeden açık hava müzesine dönüşmüştür. uzaklardan bile görülen beyaz mermer taşlı saraya nispetle ''ak saray'' denilen bu şehir birçok hükümdarların aklını başından almıştır...
başkentleri konya olan selçuklular 2. kılıçarslan döneminde aksaray'a o kadar çok önem vermiştir ki ; kazanılan her zafer sonrasında burada kutlamalar yapılmış, şenliklerin sesi danişmendlilerin ülkesinden duyulur olmuştur...
zaferlerin kutlandığı bu güzel islam beldesine darü'z-zafer denilmesi boşuna değildir. hele, şehr-i süleha ünvanı başka bir değer katar aksaray'ın taşına toprağına...
cumhuriyet döneminde kalkınmanın örnek şehirlerinden birisi olan aksaray, ilk elektriğe kavuşan birkaç şehirden biri olurken, cumhuriyet döneminin ilk un fabrikasını da gururla açmıştır. kızılay başta olmak üzere ülkenin her yerine çok kaliteli un sağlamıştır.
