saffat suresi

entry14 galeri
    3.
  1. 141 - (Oradakilerle) kur'a çekmiş de kaydırılanlardan (yenilenlerden) olmuştu.

    142 - Derken (denize atılmış ve) kendisini balık yutmuştu. (Kendi nefsini) kınıyordu.

    143-144 - Eğer çok tesbih edenlerden olmasaydı, yeniden dirilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı.

    145 - Biz onu hasta bir halde bir alana çıkardık.

    146 - Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.

    147 - Biz onu (Yunus'u) yüz bin veya daha çok insana peygamber olarak gönderdik.

    148 - O zaman ona iman ettiler de biz onları bir zamana kadar yaşattık.

    149 - Şimdi sor o seninkilere: Kızlar, Rabbinin de, oğlanlar onların mı?

    150 - Yoksa biz melekleri dişi yaratmışız da onlar şahit mi bulunuyorlarmış?

    151-152 - Ha!.. Onlar, şüphesiz uydurdukları iftiralarından dolayı: "Allah doğurdu" derler. Hiç şüphesiz onlar, yalancıdırlar.

    153 - (Allah) kızları oğullara tercih mi etmiş?

    154 - Size ne oldu? Nasıl hükmediyorsunuz?

    155 - Hiç düşünmüyor musunuz?

    156 - Yoksa sizin için açık bir delil mi var?

    157 - O halde, eğer doğru söylüyorsanız getirin kitabınızı.

    158 - Onlar, Allah ile cinler arasında bir neseb (hısımlık bağı) uydurdular. Oysa andolsun cinler bilirler ki, o yalancılar mutlaka cehenneme götürüleceklerdir.

    159 - Allah, onların yakıştırdıkları vasıflardan münezzeh ve yücedir.

    160 - Fakat Allah'ın ihlas ile seçilen kulları başka (onlar, Allah'ı böyle şirk ile vasıflamazlar).

    161-162-163 - Çünkü siz ve taptıklarınız, kendiliğinden cehenneme saldıran kimseden başkasını, Allah'a karşı kandırıp, saptıramazsınız.

    164-165-166 - (Melekler): "Bizden her birimizin belli bir makamı vardır. Biziz o saf saf dizilenler, biziz! Biziz o tesbih edenler, biziz!" derler.

    167-168-169 - (Müşrikler) şöyle diyorlardı: "Eğer yanımızda önceki (ümmet)lerden bir kitap olsaydı, elbette biz de Allah'ın ihlas ile seçilmiş kullarından olurduk."

    170 - Fakat şimdi onu inkâr ettiler. Ama ilerde bileceklerdir.

    171-172-173 - Andolsun ki peygamberlikle gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmiştir: "Onlar var ya, elbette onlar muzaffer olacaklardır ve elbette bizim ordularımız mutlaka galip geleceklerdir."

    174 - Onun için sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

    175 - Onlara (inecek azabı) gözetle .Yakında onlar da göreceklerdir.

    176 - Ya şimdi onlar, bizim azabımıza uğramakta acele mi ediyorlar?

    177 - Fakat (azabımız) onların sahasına indiği zaman, (o acı sonuçla) uyarılanların sabahı ne kötüdür!

    178 - Yine sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

    179 - (inecek azabı) gözetle! Yakında onlar da göreceklerdir.

    180 - Senin güç ve kuvvet sahibi Rabbin, onların yakıştırdıkları vasıflardan münezzeh ve yücedir.

    181 - Gönderilen bütün peygamberlere selam olsun. 182-Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük