o kadar çokturlar ki, seçim zamanı ilk onların kapısı çalınır. savaş olur, ilk onlar askere çağırılırlar. çoğu, hayatları boyunca köylerinden sadece askerlik zamanı çıkarlar. hayatları tarla-ev-kahve arasındadır.
kadınların böyle bir hakları yoktur. kahveye gidip bir çay bile içemezler. çeşme başında aşık olurlar. fakat, sevmeye bile hakları yoktur. sadece sevilirler. tek bayramları olmasını istedikleri düğünleri bile bazen cehennem olur onlara. sevdikleri adam değildir, düğünden sonra yanlarında yatan.
size de biraz acımazsızca gelmiyor mu bu?
ve en önemlisi, hayatı boyunca gün yüzü göremeyen bu insandan istenen can. gerçekten vatana bir borcu var mı bu kişinin?
ve ayrıca, düzeni bozmakla suçlandığı bir gün size sorarsa "düzen nedir" diye, ne cevap vereceksiniz?