arkasını abdye dayayıp uluslararası güçlerle olan iyi ilişkilerini devam ettirirse fazla bir şey yapmasına gerek kalmayacak. nedir bu sözlükteki gülen cemaatinin t.şağa alınması olayı anlayamadım doğrusu. zannedersin ki iki günde yerle bir oldu koskoca cemaat. birisi kabuğuna çekilir demiş, birisi chpye yanaşır demiş... la bi durun oğlum, bu savaş iki günde başlamadı ki iki günde bitsin.
gülen cemaati, kurulduğu günden beri siyasette oldukça aktif. bazıları cemaatin bu gücünü en başından beri abd ile olan iyi ilişkilere bağlıyorlar (hatta dahası, gülenin abd ajanı olduğunu ileri sürenler falan var). tabi bu kısım komplo teorisi. şimdi gelelim asıl gerçeklere.
erbakan ile gülenin ilişkileri de bugünkü akp-cemaat ilişkisini andırıyor. erbakanın tayfası marjinalleşip, isteklerinde fazla ileriye gidince çok daha batıya yakın duran ve batıya entegre bir islam modelini savunan gülen cemaatiyle araları açılmıştı. bugünküne ne kadar da benziyor değil mi?
şimdi öyle bir algı var ki sözlükte sanki gülen cemaati bu işten mağlup çıkmış. yapmayın arkadaşlar. hadi tarih bilmiyorsunuz diyelim, göz var izan var. bugün saadet partisi nerelerde, gülen cemaati nerede? en azından ona bakın. birbirini satma olayına gelince. böyle bir şey söylemek zaten baştan yanlış. satma satılma olayı siyasette yoktur, bu kahve ağzıyla siyasete burnunu sokanların algısıdır. her grubun ya da topluluğun kendine has bir duruşu, siyaset algısı ve bununla temellendirdiği birtakım çıkarları var. işte bu çıkarlar gerektirdiği müddetçe dostsunuz. çıkarlar çatışınca da düşman, bu kadar basit.
cemaat tarihin tekerrürünü yaşıyor şu an akp ile olan ilişkilerinde. akp iktidarı son yıllarda küresel güçlere fazla sırtını çevirdi, fazla büyük oynamaya başladı. gülen cemaatinin böyle bir şeye tepkisiz kalması düşünülemezdi ki kalmadı da zaten. mavi marmara olayında bu fikir ayrılığı gün yüzüne çıkmış oldu.
bundan sonra cemaatin strateji değiştirmesine gerek yok. şu ana kadar öyle aman aman kaybettikleri bir şey yok çünkü. yurt içinde akp halen bile güçlü olabilir, ama başbakanın borusu edirnenin ilerisinde ötmez bu saatten sonra. bu yüzden cemaatin geri adım atmasını gerektirecek bir şey olduğunu zannetmiyorum. sadece genel seçimlerde takınacakları tavır sürpriz olabilir bana göre. sarıgül ismi kafa karıştırıcı, cemaatle ilişkileri ne kadar iyidir bilemiyorum. ama cemaat yeter ki istesin, şu siyasi ortamda sağda yeni bir parti kurmak veya var olan bir partinin çatısı altında birleşmek o kadar da zor olmaz. tabi bunun için de yerel seçimlerden sonrasını beklemek gerekecek.
gülen cemaatini destekliyor değilim, bana kalırsa islami bir cemaatin, özellikle de sünniyse eğer, siyasetle bu kadar içli dışlı olmasının bir anlamı yok. ama bunu bir kenara bırakırsak eğer, cemaati iki günde bitti sayanlar türkiyenin yakın tarihine bir baksınlar derim. badem bıyıklı amcaların yıllardır devlette ve bürokrasideki ağırlığının arttığını görecekler.
