mearic suresi

entry5 galeri video1
    1.
  1. Kur'an-ı Kerim'in 70. suresi.
    Mekke döneminde inmiştir. 44 âyettir. Sûre, adını üçüncü âyetteki "el-Me 'âric" kelimesinden almıştır. Me 'âric, yükselme yolları demektir. Sûrede başlıca, Mekke müşriklerinin inkar, inat ve azgınlıkları, insan tabiatının bazı yönleri, ölüm ötesi hayatın gerçekliği konu edilmektedir.

    Bismillahirrahmânirrahîm

    1 - Bir isteyen, olacak azabı istedi.

    2 - Kâfirler için onu savacak yok.

    3 - O, derece ve makamların sahibi Allah'tandır.

    4 - Melekler ve Ruh miktarı ellibin yıl süren bir gün içinde ona çıkar.

    5 - O halde güzel bir sabır ile sabret.

    6 - Çünkü onlar onu uzak görürler.

    7 - Biz ise onu yakın görüyoruz.

    8 - O gün gök erimiş bir maden gibi olur.

    9 - Dağlar da atılmış renkli yün gibi olur.

    10 - Dost dostun halini soramaz.

    11 - Birbirlerine gösterilirler. Suçlu o günün azabından kurtulmak için fidye vermek ister; oğullarını,

    12- Eşini ve kardeşini,

    13 - Kendisini barındıran, içinde yetiştiği tüm ailesini,

    14 - Ve yeryüzünde bulunanların hepsini ki, tek kendini kurtarabilsin.

    15 - Hayır, o alevlenen bir ateştir.

    16 - Derileri kavurur, soyar.

    17 - Çağırır, sırtını dönüp gideni,

    18 - Mal toplayıp kasada yığanı,

    19 - Doğrusu insan dayanıksız ve huysuz yaratılmıştır.

    20 - Kendisine kötülük dokundu mu sızlanır.

    21 - Kendisine hayır dokundu mu cimrilik eder.

    22 - Ancak namaz kılanlar bunun dışındadır.

    23 - Onlar ki namazlarını sürekli kılarlar.

    24 - Onların mallarında belli bir hak vardır,

    25 - Hem isteyen için, hem de istemekten utanan yoksul için.

    26 - Onlar ki ceza gününü tasdik ederler.

    27 - Rablerinin azabından korkarlar.

    28 - Çünkü Rablerinin azabından emin olunmaz.

    29 - Onlar ki ırzlarını korurlar.

    30 - Ancak zevcelerine ve cariyelerine karşı hariç. Çünkü onlara yaklaştıklarında kınanmazlar.

    31 - Bundan ötesini isteyenler, var ya işte onlar haddi aşanlardır.

    32 - Onlar emanetlerini ve ahitlerini gözetirler.

    33 - Şahitliklerinde dürüsttürler.

    34 - Namazlarına devam ederler.

    35 - işte bunlar cennetlerde ağırlanırlar.

    36 - Şimdi ne oluyor o inkâr edenlere ki, sana doğru boyunlarını uzatarak koşuyorlar:

    37 - Sağdan ve soldan bölük bölük.

    38 - Onlardan herbiri, bir nimet cennetine sokulacağını mı umuyor?

    39 - Hayır, biz onları bildikleri şeyden yarattık.

    40 - Artık o doğuların ve batıların Rabbine yemine ne gerek, elbette bizim gücümüz yeter.

    41 - Onları kendilerinden daha hayırlı olanlarla değiştirebiliriz ve bizim önümüze geçilmez.

    42 - O halde bırak onları, kendilerine vaad edilen günlerine kavuşuncaya kadar dalıp oynayadursunlar.

    43 - O gün kabirlerden hızlı hızlı çıkacaklar, sanki putlara gidiyorlarmış gibi fırlayacaklar.

    44 - Gözleri düşük, kendilerini bir alçaklık saracak da saracak. işte onlara vaad edilen gün, o gündür.
    5 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük