ülkede hüküm süren köylü faşizmi

entry46 galeri
    26.
  1. köylü köyünde adam gibi yaşayamamıştır ki şehre göçmüştür. sen köye bakmazsan olur mu? elektrik su daha yeni ulaştı be, ayıptır.
    köylü gelmiş şehre, uyum sağlayamamış ve karşısındaki de hoş görmüş kendisini. ne olur bundan sonra? içine kapanır köylü, kendi gibilerle birlikte topluluk oluşturur, mahalle kurar hatta semt kurar kendi gibilerinin içinde olduğu.
    şehirli onu hizmetçi, kendisini de üstün görmüştür, doğru.

    köylü ne der? ben çok çile çektim der, evladım çekmesin. evladını okutur köylü, dişinden tırnağından artırır ama okutur. okutur evladını, adam olsun diye. ezikliğe bak, kendisini adamdan saymaz ki köylü!

    evlat? okur evlat eğer yaşamı anlamışsa ve durum da müsaitse. okur üniversitesini de bitirir. değer bilir ama o evlat, zorlukla büyümüştür çünkü. ayrıca dışlamaz kimseyi o, çünkü görmüştür okuma ile ya da "şehirde yaşama" ile "adam" olunmuyor.

    iki taraftan da örnek çıkabilir. ama kötü örneklerden yola çıkıp tüm güruhu eleştirmek abestir.

    benim annem ve babam da köyden göçmüş şehre. zevkine değil elbet, ama beni selpakçı yapmamış babam, ya da tinerci. insanları da ayırmamış, başı açığı, oruç tutmayanı da eleştirmemiş.

    ama insan bazen kendi faşizmini, eleştirdiği taraftan kötü örnek vererek onlardan -ama tümünden- nasıl da tiksindiğini göstererek ortaya koyar. kendisi gibi olmayan nasıl da iğrençtir değil mi!

    ne kendisini üstün gören şehirli doğru, ne de ezikliğini kapatmaya çalışan köylü. mesele ne olursan ol, maddi yaftaları bir kenara bırakarak insanın içine bakabilmekte.

    köylü cumhurbaşkanı, başbakan olmuş. bir insanı sırf kendisi gibi elit olmadığı için yüksek mevkilere layık görmemek, faşizmin en çarpıcı örneğidir.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük