son gelişmeler ışığında anlaşılıyor ki ırak'ın geleceği neyse aynısıdır. abd halkın çoğunluğunu kontrol altında tutabileceği bir lider yetiştirir. ülke başına getirir. bu sırada tüm kurumları özelleştirir, ekonomisini tamamen kendisine bağımlı hale getirir. orduyu tasfiye eder. yapılacak işler sona geldiğinde lidere artık kendisine ihtiyacı olmadığını hissettirmeye başlar. götü tutuşan lider diğer kutba yaklaşmaya çalışır. rusya-çin kutbundan da reddi görünce koltuğunu kaybetmemek için daha da asabileşmeye, ister istemez diktatörleşmeye başlar. abd pensilvanyada beslediği ajanıyla iran ambargosunun delinmesini, aklanan paraları, yolsuzlukları ortaya çıkarır. bu noktada lider kuvvetler ayrılığını da terk ederek tüm dünya kamuoyunda diktatör konumuna yerleşir. artık orta doğu abd nin istemediği bir diktatöre daha kavuşmuştur. gelecekte bizi bekleyenler, ekonomik ambargolar, dış politikada yalnızlık, uzun vadede askeri müdehaledir. kürt sorunu bu algıdan sonra diktatöre karşı verilen hak mücadelesine evrilmiş, tüm dünyanın destekleyebileceği gibi masum gösterilmiştir. tayyip erdoğan giderek diktatörleşecek, her geçen gün iç işlerine daha fazla karışılacak, kaçınılmaz evrede askeri müdahale olacaktır. ben ki abd nin sömürgecilik politikaları için seçim kurup iktidara geleceğine, topuyla, tüfeğiyle geçse karşımıza da onurumuzla savaşsak düsturunu savunan ulusalcı bir kişiyim. bu noktada diktatör islamcı lider tayyibi korumak için abd'yle savaşmak zorunda bırakılıyorum. bu politika sonucu ülkedeki sağ duyulu insanlar aşağı tükürsem buyuk, yukarı tükürsem sakal konumunda bırakılırken, fanatik destekçiler zaten pek dikkate alınacak güç dengeleri olmayacak. geleceğimiz hayırlı olsun. çocuk yapmayı düşünenler bence bidaha düşünsün.