sehrin köylüleri yutup, kendine benzettiği bir açıdan doğrudur. köylüler, kendi yaşam tarzlarını şehir kültürüne entegre edip yaşamaya çalışırlar. onlar gibi giyinip, onlar gibi hareket ederler.
belki de en büyük hataları budur. belirli bir zümrede yer alabilmek için meziyetlerini yüksek sesle söylemek, aldıklarını, giydiklerini sergilemek onların görgüsüz olarak nitelendirilmelerine ön ayak olur. bilmeden kendilerini daha çok aşağılamış olurlar.
fakat, sınıf farkının ortadan kalktığının belgesidir beraberce şehirde yaşamak. biliriz ki, osmanlı da hiçbir köylü padişahı hayatı boyunca görmemiştir. onun yeri köydür, orda yaşar orda ölür. fakat, cumhuriyet sonrası tanınan şehre göç hakkı köylülere bu sınıf farkının ortadan kalktığını biraz olsun benimsetmiştir.
diğer bir yandan, kendi kültürlerini yaşatmaya çalıştıkları da doğrudur. tuvaletleri kendi yaptıkları evin dışına inşa etmeleri, diğer bir ev ile bağırarak haberleşmeleri...
bu durumlar bir iki örnek verince çok münferit gibi durabilir, fakat bir çok kişinin aynı hatayı yapması büyük sorunlara yol açabiliyor tabi.
kısacası, köyden şehre göçenler iki arada bir derede kalmış gibiler. onlar sadece diğer insanları biraz iterek kendilerine yaşam alanı oluşturmaya ve tek düze olan hayatlarını biraz olsun neşelendirmeye çalışıyorlar. ne kapitalizmden haberleri var ne faşizmden. onların gereklerini yapıyorlarsa bile bilmeden yapıyorlar. bir kişiyi bilmeden yaptığı birşey için suçlayabilir misiniz?