zaman çok hızlı geçiyor gençler.. ben 13-14 yaşındayken bu da yaklaşık 12 sene kadar önce oluyor, hayat sanki biraz daha samimiydi. verilen sözler daha çok tutulurdu. arkadaşlıklar daha sağlamdı. daha kaliteli müzikler yapılıyordu, daha güzel meyveler sebzeler vardı.
anneme soruyorum o da kendi zamanı için benzer şeyler söylüyor.
yani olay şu ki herşey sürekli daha kötüye doğru gidiyor.
bunun sebebini harbiden düşündüm. allah belamı versin yıllarımı bunu düşünerek geçirdim. size yemin ediyorum ki herşeyin daha kötüye gitmesinin sebebi idealizm'den uzaklaşmamızdır. idealizm'den uzaklaşmamızın altında da elbet bazı sebepler vardır. bence bunların başında iletişimin hızlanması geliyor. bir yerde belli bir saatte olmaya söz verdiğimizde giderdik. ama şimdi cep telefonundan üç beş tuşa basıp bir bahane üretip cayabiliyoruz. bir sorunumuz olduğunda yüz yüze tartışırdık. yeri gelince kavga da ederdik. kötü birşey elbet ama bana kalırsa, evinde bilgisayarın başından ana avrat sövmekten ve ulaşılamayacağını bilmekten kaynaklanan sahte bir cesaretten iyidir.
bunların ülkü ocaklarıyla ne ilgisi var..
şöyle ki, ülkü ocaklarında çok yanlış bir yönlendirme var. doğru. yani çağımızın ihtiyacı olan hoşgörü ve dünya vatandaşı olmaktır katılıyorum fakat ülkü ocaklarında aynı zamanda insanlar bugün saydığım sebeplerle çoğumuzda olmayan bir şeyi de kazanıyorlar.
tarz. tavır. ideal.
kimse inkar edemez ki ülkücülerin kendine has tavırları, tarzları ve idealleri vardır. katılıyorum kro olduklarına. komik te oluyolar açıkçası göt kadar veletler takım elbiselerle falan. kuş kadar beyinleriyle çok büyük laflar edip tavır da takınırlar. ırkçılık, faşistlik te olsa bir ideale sahipler.
itin götüne soktum kabul. ama çıkarıyorum şimdi bakın.
gün gelirde bu insanlar üniversiteye gittiklerinde, mezun olduklarında farklı çevrelere girip, farklı şeyler dinleyip, okuyup, farklı fikirleri de mantıklı bulabilirler. belki çoğumuzdan daha doğru bir dünya görüşüne sahip olabilirler. neler değişiyor, onlar da değişebilir. ki değiştiler de. fakat bazı şeyleri aynı kalır. o onların ocakta farkında olmadan kazandığı şeylerdir.
tarz. tavır. ideal.
istediğinizi söyleyin umrumda değil, fakat zamanımızın, insanlığın ihtiyacı olan gerçekten bu üç şeydir. bu sabit bir çarpan kat sayısı gibidir. mesela "3" olsun.
ülkücülüğe ait çarpan ise 5 olsun.
3x5=15
hoşgörülü, sevgi dolu, açık fikirli barışçıl bir insan olmanın kat sayısı ise 10 olsun.
3x10=30
fakat hiç bir ideali olmayan, belli bir tarzı olmayan, rober hatemo kılıklı bir adamın çarpanı olsa olsa "1" falandır. hatta negatiftir.