178 ADET CEHENNEM AYETi MEVCUTTUR.
2. Sure (Bakara Suresi), 39. Ayet
inkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
2. Sure (Bakara Suresi), 81. Ayet
Evet, kötülük işleyip suçu benliğini kaplamış (ve böylece şirke düşmüş) olan kimseler var ya, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
2. Sure (Bakara Suresi), 119. Ayet
Şüphesiz biz seni hak ile; müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemlik olanlardan sorumlu tutulacak değilsin.
2. Sure (Bakara Suresi), 126. Ayet
Hani ibrahim, "Rabbim! Bu şehri güvenli bir şehir kıl. Halkından Allah'a ve ahiret gününe iman edenleri her türlü ürünle rızıklandır" demişti. Allah da, "inkâr edeni bile az bir süre, (bu geçici kısa hayatta) rızıklandırır; sonra onu cehennem azabına girmek zorunda bırakırım. Ne kötü varılacak yerdir orası!" demişti.
2. Sure (Bakara Suresi), 206. Ayet
Ona "Allah'tan kork" denildiği zaman gururu onu daha da günaha sürükler. Artık böylesinin hakkından cehennem gelir. O ne kötü yataktır!
2. Sure (Bakara Suresi), 217. Ayet
Sana haram ayda savaşmayı soruyorlar. De ki: "O ayda savaş büyük bir günahtır. Allah'ın yolundan alıkoymak, onu inkar etmek, Mescid-i Haram'ın ziyaretine engel olmak ve halkını oradan çıkarmak Allah katında daha büyük günahtır. Zulüm ve baskı ise adam öldürmekten daha büyüktür. Onlar, güç yetirebilseler, sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaya devam ederler. Sizden kim dininden döner de kafir olarak ölürse öylelerin bütün yapıp ettikleri dünyada da, ahirette de boşa gitmiştir. Bunlar cehennemliklerdir, orada sürekli kalacaklardır.
2. Sure (Bakara Suresi), 257. Ayet
Allah iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kafirlerin velileri ise tâğuttur. (O da) onları aydınlıktan karanlıklara (sürükleyip) çıkarır. Onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalırlar.
2. Sure (Bakara Suresi), 275. Ayet
Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, "Alış veriş de faiz gibidir" demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de (o öğüte uyarak) faizden vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah'a kalmıştır. (Allah onu affeder.) Kim tekrar (faize) dönerse, işte onlar cehennemliklerdir. Orada ebedi kalacaklardır.
3. Sure (Âl-i imrân Suresi), 12. Ayet
inkar edenlere de ki: "Siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız. Orası ne fena yataktır!"
3. Sure (Âl-i imrân Suresi), 116. Ayet
inkar edenlerin ne malları ne evlatları, onlara Allah'a karşı bir yarar sağlar. işte onlar cehennemliktirler. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
3. Sure (Âl-i imrân Suresi), 151. Ayet
Hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri Allah'a ortak koştuklarından dolayı; inkâr edenlerin kalplerine korku salacağız. Barınakları da cehennemdir. Zalimlerin kalacakları yer ne kötüdür.
3. Sure (Âl-i imrân Suresi), 162. Ayet
Allah'ın rızasına uyan kimse, Allah'ın gazabına uğrayan ve varacağı yer cehennem olan kimse gibi midir? O ne kötü varılacak yerdir!
3. Sure (Âl-i imrân Suresi), 185. Ayet
Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir.
3. Sure (Âl-i imrân Suresi), 192. Ayet
"Rabbimiz! Sen kimi cehennem ateşine sokarsan onu rezil etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur."
3. Sure (Âl-i imrân Suresi), 197. Ayet
(Onların bu refahı) az bir yararlanmadır. Sonra onların barınağı cehennemdir. Ne kötü bir yataktır orası.
4. Sure (Nisâ Suresi), 10. Ayet
Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, ancak ve ancak karınlarını doldurasıya ateş yemiş olurlar ve zaten onlar çılgın bir ateşe (cehenneme) gireceklerdir.
4. Sure (Nisâ Suresi), 14. Ayet
Kim de Allah'a ve Peygamberine isyan eder ve onun koyduğu sınırları aşarsa, Allah onu ebedi kalacağı cehennem ateşine sokar. Onun için alçaltıcı bir azap vardır.
4. Sure (Nisâ Suresi), 30. Ayet
Kim haddi aşarak ve zulmederek bunu yaparsa, onu cehennem ateşine atacağız. Bu, Allah'a pek kolaydır.
4. Sure (Nisâ Suresi), 55. Ayet
Böylece onlardan kimi ona iman etti, kimi de sırt çevirdi. (O iman etmeyenlere) çılgın ateş olarak cehennem yeter.
4. Sure (Nisâ Suresi), 93. Ayet
Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.
4. Sure (Nisâ Suresi), 97. Ayet
Kendilerine zulmetmekteler iken meleklerin canlarını aldığı kimseler var ya; melekler onlara şöyle derler: "Ne durumdaydınız? (Niçin hicret etmediniz?)" Onlar da, "Biz yeryüzünde zayıf ve güçsüz kimselerdik" derler. Melekler, "Allah'ın arzı geniş değil miydi, orada hicret etseydiniz ya!" derler. işte bunların gidecekleri yer cehennemdir. O ne kötü varış yeridir.
4. Sure (Nisâ Suresi), 115. Ayet
Kim, kendisine hidayet (doğru yol) besbelli olduktan sonra peygambere karşı çıkar, mü'minlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir.
4. Sure (Nisâ Suresi), 121. Ayet
işte onların barınağı cehennemdir. Ondan bir kaçış yolu bulamazlar.
4. Sure (Nisâ Suresi), 140. Ayet
Oysa Allah size Kitapta (Kur'an'da) "Allah'ın âyetlerinin inkar edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, başka bir söze geçmedikleri müddetçe, onlarla oturmayın, aksi halde siz de onlar gibi olursunuz" diye hüküm indirmiştir. Şüphesiz Allah, münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacaktır.
4. Sure (Nisâ Suresi), 145. Ayet
Şüphesiz ki münafıklar, cehennem ateşinin en aşağı tabakasındadırlar. Onlara hiçbir yardımcı da bulamazsın.
4. Sure (Nisâ Suresi), 169. Ayet
(Allah onları) ancak içinde ebedi kalacakları cehennemin yoluna iletir. Bu ise Allah'a çok kolaydır.
5. Sure (Mâide Suresi), 10. Ayet
inkar edip âyetlerimizi yalanlayanlar var ya; işte onlar cehennemliklerdir.
5. Sure (Mâide Suresi), 29. Ayet
"Ben istiyorum ki, sen benim günahımı da, kendi günahını da yüklenip cehennemliklerden olasın. işte bu zalimlerin cezasıdır."
5. Sure (Mâide Suresi), 86. Ayet
inkar edenlere ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince işte onlar cehennemliklerdir.
7. Sure (A'râf Suresi), 18. Ayet
Allah dedi ki: "Yerilmiş ve kovulmuş olarak çık oradan. Andolsun, onlardan sana kim uyarsa sizin, hepinizi cehenneme doldururum."
7. Sure (A'râf Suresi), 36. Ayet
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
7. Sure (A'râf Suresi), 41. Ayet
Onlar için cehennem ateşinden döşek, üstlerinde de cehennem ateşinden örtüler var. işte biz zalimleri böyle cezalandırırız.
7. Sure (A'râf Suresi), 44. Ayet
Cennetlikler cehennemliklere, "Rabbimizin bize va'dettiğini biz gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin va'd ettiğini gerçek buldunuz mu?" diye seslenirler. Onlar, "Evet" derler. O zaman aralarında bir duyurucu, "Allah'ın laneti zalimlere!" diye seslenir.
7. Sure (A'râf Suresi), 46. Ayet
ikisi (cennet ve cehennem) arasında bir sur A'râf üzerinde de bir takım adamlar vardır. Cennet ve cehennemliklerin hepsini simalarından tanımaktadırlar. Cennetliklere, "Selam olsun size!" diye seslenirler. Onlar henüz cennete girmemişlerdir, ama bunu ummaktadırlar.
7. Sure (A'râf Suresi), 47. Ayet
Gözleri cehennemlikler tarafına çevrildiği zaman, "Ey Rabbimiz! Bizi zalim toplumla beraber kılma" derler.
7. Sure (A'râf Suresi), 50. Ayet
Cehennemlikler de cennetliklere, "Ne olur, sudan veya Allah'ın size verdiği rızıktan biraz da bizim üzerimize akıtın" diye çağrışırlar. Onlar, "Şüphesiz, Allah bunları kafirlere haram kılmıştır" derler.
7. Sure (A'râf Suresi), 179. Ayet
Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. işte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. işte bunlar gafillerin ta kendileridir.
8. Sure (Enfâl Suresi), 14. Ayet
işte şimdi siz tadın onu! Kafirlere bir de cehennem azabı vardır.
8. Sure (Enfâl Suresi), 16. Ayet
Savaş taktiği olarak düşmanı vurmak için çekilme, ya da diğer bir birliğe katılmak durumu hariç- böyle bir günde her kim onlara arkasını dönerse mutlaka o, Allah'ın gazabına uğramış olur. Onun varacağı yer de cehennemdir. Ne kötü varılacak yerdir orası.
8. Sure (Enfâl Suresi), 36. Ayet
Şüphe yok ki, inkar edenler mallarını (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcarlar ve harcayacaklardır. Sonra bu mallar onlara bir iç acısı olacak, sonra da yenilgiye uğrayacaklardır. inkar edenler toplanıp cehenneme sürüleceklerdir.
8. Sure (Enfâl Suresi), 37. Ayet
Allah, pis olanı temizden ayırmak, pis olanların hepsini birbiri üstüne koyup yığarak cehenneme koymak için böyle yapar. işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.
9. Sure (Tevbe Suresi), 35. Ayet
O gün bunlar cehennem ateşinde kızdırılacak da onların alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak ve, "işte bu, kendiniz için biriktirip sakladığınız şeylerdir. Haydi tadın bakalım biriktirip sakladıklarınızı"! denilecek.
9. Sure (Tevbe Suresi), 49. Ayet
Onlardan "Bana izin ver, beni fitneye (isyana) sevketme" diyen de vardır. Bilesiniz ki onlar (böyle diyerek) fitnenin ta içine düştüler. Şüphesiz ki cehennem kâfirleri elbette kuşatacaktır.
9. Sure (Tevbe Suresi), 63. Ayet
Allah'a ve Resûlüne karşı gelen kimseye, içinde ebedî kalacağı cehennem ateşinin olduğunu bilmediler mi? işte bu, büyük bir rezilliktir.
9. Sure (Tevbe Suresi), 68. Ayet
Allah erkek münafıklara, kadın münafıklara ve kafirlere, içinde ebedî kalmak üzere cehennem ateşini vadetti. O, onlara yeter. Allah onlara lanet etmiştir. Onlar için sürekli bir azap vardır.
9. Sure (Tevbe Suresi), 73. Ayet
Ey peygamber! Kafirlere ve münafıklara karşı cihad et ve onlara karşı çetin ol. Onların varacakları yer cehennemdir. Ne kötü bir varış yeridir orası!
9. Sure (Tevbe Suresi), 81. Ayet
Allah'ın Resûlüne karşı gelerek (sefere çıkmayıp) geri bırakılanlar, oturup kalmalarına sevindiler. Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihad etmek hoşlarına gitmedi ve "Bu sıcakta sefere çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennemin ateşi daha sıcaktır." Keşke anlasalardı.
9. Sure (Tevbe Suresi), 95. Ayet
Yanlarına döndüğünüz zaman, kendilerini rahat bırakmanız için size Allah adıyla yemin edeceklerdir. Artık onların peşini bırakın. Çünkü onlar pistir. Kazandıklarının karşılığı olarak, varacakları yer de cehennemdir.
9. Sure (Tevbe Suresi), 109. Ayet
Binâsını takva (Allah'a karşı gelmekten sakınmak) ve onun rızasını kazanmak temeli üzerine kuran kimse mi daha hayırlıdır, yoksa binasını çökmeye yüz tutmuş bir yarın kenarına kurup, onunla birlikte kendisi de cehennem ateşine yuvarlanan kimse mi? Allah zalimler topluluğunu doğru yola erdirmez.
9. Sure (Tevbe Suresi), 113. Ayet
Cehennem ehli oldukları açıkça kendilerine belli olduktan sonra, -yakınları da olsalar- Allah'a ortak koşanlar için af dilemek ne Peygambere yaraşır ne de mü'minlere.
10. Sure (Yûnus Suresi), 27. Ayet
Kötü işler yapmış olanlara gelince, bir kötülüğün cezası misliyledir ve onları bir zillet kaplayacaktır. Onları Allah(ın azabın)dan koruyacak hiçbir kimse de yoktur. Sanki yüzleri, karanlık geceden parçalarla örtülmüştür. işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
11. Sure (Hûd Suresi), 105. Ayet
O gün geldiği zaman Allah'ın izni olmadan hiçbir kimse konuşamaz. Onlardan mutsuz (cehennemlik) olanlar da vardır, mutlu (cennetlik) olanlar da.
11. Sure (Hûd Suresi), 106. Ayet
Mutsuz olanlara gelince; cehennemdedirler. Onların orada şiddetli bir soluyuşları vardır.
11. Sure (Hûd Suresi), 118. Ayet
Rabbin dileseydi insanları (aynı inanca bağlı) tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için yarattı. Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım" sözü kesinleşti.
13. Sure (Ra'd Suresi), 5. Ayet
Eğer şaşacaksan, asıl şaşılacak olan onların, "Biz toprak olunca yeniden mi yaratılacakmışız?" demeleridir. işte bunlar Rablerini inkar edenlerdir. işte onlar boyunlarına demir halkalar vurulanlardır ve işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
13. Sure (Ra'd Suresi), 18. Ayet
Rablerinin emrine uyanlar için mükâfâtın en güzeli vardır. Ona uymayanlar ise, yeryüzünde olan her şey ve onun yanında bir katı daha kendilerinin olsa, kurtulmak için hepsini kurtuluş fidyesi olarak verirlerdi. işte hesabın kötüsü bunlar içindir. Varacakları yer de cehennemdir. O ne kötü yataktır!
13. Sure (Ra'd Suresi), 25. Ayet
Allah'a verdikleri sözü, pekiştirilmesinden sonra bozanlar, Allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) koparanlar ve yeryüzünde fesat çıkaranlar var ya; işte lânet onlara, yurdun kötüsü (cehennem) de onlaradır.
14. Sure (ibrâhîm Suresi), 16. Ayet
Hüsranın ardından da cehennem vardır. Orada kendisine irinli su içirilecektir.
14. Sure (ibrâhîm Suresi), 28. Ayet
Allah'ın nimetini küfre değişenleri ve kavimlerini helak yurduna, yaslanacakları cehenneme sürükleyenleri görmedin mi? O ne kötü duraktır!
15. Sure (Hicr Suresi), 43. Ayet
Şüphesiz cehennem, onların hepsinin buluşacağı yerdir.
16. Sure (Nahl Suresi), 29. Ayet
"Haydi, içinde ebedî kalacağınız cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların yeri ne kötüdür!"
16. Sure (Nahl Suresi), 62. Ayet
Hoşlarına gitmeyen şeyleri Allah'a isnad ederler. En güzel sonuç kendilerininmiş diye dilleri de yalan uyduruyor. Hiç şüphe yok ki onlara cehennem vardır ve onlar oraya en önde sokulacaklardır.
17. Sure (isrâ Suresi), 8. Ayet
Umulur ki Rabbiniz size merhamet eder. Eğer yine eski duruma dönerseniz, biz de (cezaya) döneriz. Biz cehennemi kafirlere bir zindan yapmışızdır.
17. Sure (isrâ Suresi), 18. Ayet
Kim bu geçici dünyayı isterse orada ona, (evet) dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra da cehennemi ona mekan yaparız. O, buraya kınanmış ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak girer.
17. Sure (isrâ Suresi), 39. Ayet
Bunlar, Rabbinin sana vahyettiği bazı hikmetlerdir. Allah ile birlikte başka ilah edinme. Sonra kınanmış ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak cehenneme atılırsın.
17. Sure (isrâ Suresi), 63. Ayet
Allah şöyle dedi: "Çekil, git". Onlardan kim sana uyarsa kuşkusuz cehennem tam bir karşılık olarak hepinizin cezası olacaktır."
17. Sure (isrâ Suresi), 97. Ayet
Allah kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa böyleleri için O'nun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir. Cehennemin ateşi dindikçe, onlara çılgın ateşi artırırız.
18. Sure (Kehf Suresi), 29. Ayet
De ki: "Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin." Biz zalimlere öyle bir ateş hazırladık ki, onun alevden duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir. O ne kötü bir içecektir! Cehennem ne korkunç bir yaslanacak yerdir.
18. Sure (Kehf Suresi), 100. Ayet
O gün cehennemi; gözleri Zikr'ime (Kur'an'a) karşı perdeli olan ve onu dinleme zahmetine dahi katlanamayan kafirlerin karşısına (bütün dehşetiyle) dikeriz!
18. Sure (Kehf Suresi), 102. Ayet
inkar edenler, beni bırakıp da kullarımı dost edineceklerini mi sandılar? Biz cehennemi kâfirlere konak olarak hazırladık.
18. Sure (Kehf Suresi), 106. Ayet
işte böyle. inkar etmeleri, âyetlerimi ve Peygamberlerimi alay konusu yapmaları yüzünden onların cezası cehennemdir.
19. Sure (Meryem Suresi), 68. Ayet
Rabbine andolsun, onları şeytanlarla beraber mutlaka haşredeceğiz. Sonra onları kesinlikle cehennemin çevresinde diz üstü hazır edeceğiz.
19. Sure (Meryem Suresi), 71. Ayet
. (Ey insanlar!) Sizden cehenneme varmayacak hiç kimse yoktur. Rabbin için bu, kesin olarak hükme bağlanmış bir iştir.
19. Sure (Meryem Suresi), 85. Ayet
Allah'a karşı gelmekten sakınanları Rahmân'ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibi cehenneme sevkedeceğimiz günü düşün!
20. Sure (Tâhâ Suresi), 74. Ayet
Şüphesiz, kim Rabbine günahkâr olarak varırsa, kesinlikle ona cehennem vardır. Orada ne ölür, ne de (güzel bir hayat) yaşar.
21. Sure (Enbiyâ Suresi), 29. Ayet
içlerinden her kim, "Allah'tan başka ben de şüphesiz bir ilahım" derse böylesini cehennemle cezalandırırız. işte biz zalimleri böyle cezalandırırız.
21. Sure (Enbiyâ Suresi), 98. Ayet
Hiç şüphesiz siz ve Allah'tan başka kulluk ettikleriniz cehennem odunusunuz. Siz oraya varacaksınız.
21. Sure (Enbiyâ Suresi), 101. Ayet
Şüphesiz kendileri için tarafımızdan en güzel mükafat hazırlanmış olanlar var ya; işte bunlar cehennemden uzaklaştırılmışlardır.
21. Sure (Enbiyâ Suresi), 102. Ayet
Onlar cehennemin hışıltısını bile duymazlar. Canlarının istediği nimetler içinde ebedi olarak kalırlar.
22. Sure (Hac Suresi), 4. Ayet
Şeytan hakkında, "Her kim onu dost edinirse mutlaka o kimseyi saptırır ve onu cehennem azabına sürükler" diye yazılmıştır.
22. Sure (Hac Suresi), 22. Ayet
Her ne zaman cehennemden, o ızdıraptan çıkmak isteseler, oraya geri döndürülürler ve onlara, "Tadın yangın azabını" denilir.
22. Sure (Hac Suresi), 51. Ayet
Âyetlerimizi geçersiz kılmak için çaba gösterenler var ya, işte onlar cehennemliklerdir.
23. Sure (Mü'minûn Suresi), 103. Ayet
Kimlerin de tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini ziyana uğratanların ta kendileridir. Onlar cehennemde ebedi kalacaklardır.
24. Sure (Nûr Suresi), 57. Ayet
inkâr edenlerin (Allah'ı) yeryüzünde aciz bırakacaklarını sanma! Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varış yeridir o!
25. Sure (Furkân Suresi), 11. Ayet
Hayır, onlar Kıyameti de yalanladılar. Biz ise o Kıyameti yalanlayanlara çılgın bir cehennem ateşi hazırlamışızdır.
25. Sure (Furkân Suresi), 13. Ayet
Elleri boyunlarına bağlanmış, çatılmış olarak cehennemin daracık bir yerine atıldıkları zaman orada, yok olup gitmeyi isterler
25. Sure (Furkân Suresi), 34. Ayet
Yüzüstü cehenneme sürüklenecek olanlar var ya; işte onlar konumları itibariyle daha kötü, tuttukları yol itibariyle daha sapıktırlar.
25. Sure (Furkân Suresi), 65. Ayet
Onlar, şöyle diyenlerdir: "Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır, gerçekten onun azabı sürekli bir helaktir!"
26. Sure (Şuarâ Suresi), 91. Ayet
Cehennem de azgınlara gösterilecek ve onlara, "Allahı bırakıp da tapmakta olduklarınız nerede? Size yardım ediyorlar mı veya kendilerini kurtarabiliyorlar mı?" denilecek.
29. Sure (Ankebût Suresi), 25. Ayet
ibrahim onlara dedi ki: "Sırf aranızda dünya hayatına mahsus bir sevgi (ve çıkar) uğruna Allah'ı bırakıp bir takım putlar edindiniz. Sonra kıyamet gününde kiminiz kiminizi inkar edip tanımayacak; kiminiz kiminize lanet edecektir. Barınağınız cehennem olacaktır. Yardımcılarınız da olmayacaktır."
29. Sure (Ankebût Suresi), 54. Ayet
Senden azabın çabucak gelmesini istiyorlar. Oysa azap kâfirleri üstlerinden ve ayaklarının altından bürüyeceği gün, şüphesiz cehennem onları mutlaka kuşatmış olacaktır. Allah onlara, "Yapmakta olduklarınızın cezasını tadın" diyecektir.
29. Sure (Ankebût Suresi), 68. Ayet
Allah'a karşı yalan uyduran, yahut kendisine geldiğinde, gerçeği yalanlayandan daha zalim kimdir? Cehennemde kâfirler için bir yer mi yok?
31. Sure (Lokmân Suresi), 21. Ayet
Kendilerine, "Allah'ın indirdiğine uyun" denildiği zaman, "Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız" derler. Şeytan kendilerini cehennem azabına çağırıyor olsa da mı?
32. Sure (Secde Suresi), 13. Ayet
Eğer dileseydik herkese hidayetini verirdik. Fakat benim, "Andolsun, cehennemi hem cinlerden hem de insanlardan dolduracağım" sözüm gerçekleşecektir.
34. Sure (Sebe' Suresi), 42. Ayet
işte bugün birbirinize ne fayda ne de zarar verebilirsiniz. Zulmedenlere, "Yalanlamakta olduğunuz cehennem azabını tadın" deriz.
35. Sure (Fâtır Suresi), 36. Ayet
inkar edenler için ise cehennem ateşi vardır. Öldürülmezler ki ölsünler. Kendilerinden cehennem azabı da hafifletilmez. işte biz her nankörü böyle cezalandırırız.
35. Sure (Fâtır Suresi), 37. Ayet
Onlar cehennemde, "Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuzdan başka ameller, salih ameller işleyelim" diye bağrışırlar. (Onlara şöyle denilir:) "Sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenin düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyle ise tadın azabı. Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur."
36. Sure (Yâsîn Suresi), 63. Ayet
"işte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir."
37. Sure (Sâffât Suresi), 22. Ayet
Allah meleklere şöyle emreder: "Zulmedenleri, eşlerini ve Allah'ı bırakıp da tapmakta olduklarını toplayın, onları cehennemin yoluna koyun ve onları tutuklayın. Çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.
37. Sure (Sâffât Suresi), 55. Ayet
Kendisi de bakar ve onu cehennemin ortasında görür.
37. Sure (Sâffât Suresi), 57. Ayet
"Rabbimin nimeti olmasaydı, mutlaka ben de cehenneme konulanlardan olmuştum."
37. Sure (Sâffât Suresi), 64. Ayet
O, cehennemin dibinde biten bir ağaçtır.
37. Sure (Sâffât Suresi), 66. Ayet
Cehennemlikler ondan yiyecekler ve onunla karınlarını dolduracaklardır.
37. Sure (Sâffât Suresi), 68. Ayet
Sonra onların dönüşleri mutlaka cehennemedir.
37. Sure (Sâffât Suresi), 127. Ayet
Onu yalanladılar. Bu sebeple onlar (cehenneme) götürüleceklerdir.
37. Sure (Sâffât Suresi), 161. Ayet
(Ey müşrikler!) Ne siz ve ne de taptıklarınız cehenneme gireceklerden başkasını kandırıp Allah'ın yolundan saptırabilirsiniz.
38. Sure (Sâd Suresi), 27. Ayet
Biz göğü, yeri ve ikisi arasındakileri boş yere yaratmadık. Bu (yaratılanların boş yere yaratıldığı iddiası) inkar edenlerin zannıdır. Cehennem ateşinden dolayı vay inkar edenlerin haline!
38. Sure (Sâd Suresi), 55. Ayet
işte böyle! Şüphesiz azgınlar için elbette kötü bir dönüş yeri, cehennem vardır. Onlar oraya girerler. Orası ne kötü bir yataktır!
38. Sure (Sâd Suresi), 59. Ayet
(Kendi aralarında şöyle derler:) "işte sizinle beraber cehenneme tıkılacak bir grup. Onlara rahat ve huzur olmasın! Şüphesiz onlar cehenneme gireceklerdir."
38. Sure (Sâd Suresi), 60. Ayet
O grup da, "Hayır, size rahat ve huzur olmasın. Bu cehennemi bizim önümüze siz sürdünüz. Orası ne kötü durak yeridir!" der.
38. Sure (Sâd Suresi), 61. Ayet
Şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim sürdüyse cehennemde onun azabını bir kat daha artır."
38. Sure (Sâd Suresi), 63. Ayet
"(Cehennemlik değillerdi de) biz onları alaya mı almış olduk, yoksa (buradalar da) gözlerimizden mi kaçtılar?"
38. Sure (Sâd Suresi), 64. Ayet
Şüphesiz bu, cehennemliklerin birbirleriyle çekişmesi kesin bir gerçektir.
38. Sure (Sâd Suresi), 85. Ayet
"Andolsun, cehennemi seninle ve onlardan sana uyanların hepsiyle dolduracağım."
39. Sure (Zümer Suresi), 8. Ayet
insana bir zarar dokunduğu zaman Rabbine yönelerek O'na yalvarır. Sonra kendi tarafından ona bir nimet verdiği zaman daha önce ona yalvardığını unutur ve Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koşar. De ki: "Küfrünle az bir süre yaşayıp geçin! Şüphesiz sen cehennemliklerdensin."
39. Sure (Zümer Suresi), 19. Ayet
Hakkında azap sözü (hükmü) gerçekleşenler, hiç onlar gibi olur mu? Cehennemlikleri sen mi kurtaracaksın?
39. Sure (Zümer Suresi), 32. Ayet
Kim, Allah'a karşı yalan uyduran ve kendisine geldiğinde, doğruyu (Kur'an'ı) yalanlayandan daha zalimdir? Cehennemde kafirler için kalacak bir yer mi yok!?
39. Sure (Zümer Suresi), 60. Ayet
Kıyamet günü Allah'a karşı yalan söyleyenleri görürsün, yüzleri kapkara kesilmiştir. Büyüklük taslayanlar için cehennemde bir yer mi yok!?
39. Sure (Zümer Suresi), 71. Ayet
inkar edenler grup grup cehenneme sevk edilirler. Cehenneme vardıklarında oranın kapıları açılır ve cehennem bekçileri onlara şöyle derler: "Size içinizden, Rabbinizin âyetlerini size okuyan ve bu gününüze kavuşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?" Onlar da, "Evet geldi" derler. Fakat inkarcılar hakkında azap sözü gerçekleşmiştir.
39. Sure (Zümer Suresi), 72. Ayet
Onlara şöyle denir: "içinde ebedi kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların kalacağı yer ne kötüdür!"
40. Sure (Mü'min Suresi), 6. Ayet
Böylece Rabbinin, inkâr edenler hakkındaki, "Onlar cehennemliklerdir" sözü gerçekleşmiş oldu.
40. Sure (Mü'min Suresi), 7. Ayet
Arş'ı taşıyanlar ve onun çevresinde bulunanlar (melekler) Rablerini hamd ederek tespih ederler, O'na inanırlar ve inananlar için (şöyle diyerek) bağışlanma dilerler: "Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tövbe eden ve senin yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azâbından koru."
40. Sure (Mü'min Suresi), 43. Ayet
"Şüphe yok ki sizin beni tapmaya çağırdığınız şeyin ne dünya ne de ahiret konusunda hiçbir çağrısı yoktur. Kuşkusuz dönüşümüz Allah'adır. Şüphesiz, aşırı gidenler cehennemliklerin ta kendileridir."
40. Sure (Mü'min Suresi), 49. Ayet
Ateşte olanlar cehennem bekçilerine, "Rabbinize yalvarın da (hiç değilse) bir gün bizden azabı hafifletsin" derler.
40. Sure (Mü'min Suresi), 50. Ayet
(Cehennem bekçileri) derler ki: "Size peygamberleriniz açık mucizeler getirmemiş miydi?" Onlar, "Evet, getirmişti" derler. (Bekçiler), "Öyleyse kendiniz yalvarın" derler. Şüphesiz kâfirlerin duası boşunadır.
40. Sure (Mü'min Suresi), 60. Ayet
Rabbiniz şöyle dedi: "Bana dua edin, duânıza cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış bir halde cehenneme gireceklerdir."
40. Sure (Mü'min Suresi), 76. Ayet
Onlara, "Ebedî kalmak üzere cehennem kapılarından girin. Büyüklük taslayanların yeri ne kötüdür!" (denir).
41. Sure (Fussilet Suresi), 19. Ayet
Allah'ın düşmanlarının, toplanıp yığın yığın cehenneme sevk edilecekleri günü hatırla!
41. Sure (Fussilet Suresi), 20. Ayet
Nihâyet cehenneme vardıklarında, kulakları, gözleri ve derileri, yapmış oldukları işler hakkında, kendileri aleyhine şahitlik ederler.
41. Sure (Fussilet Suresi), 24. Ayet
Şimdi eğer dayanabilirlerse artık cehennem onların yeridir! Eğer Allah'ın rızasını kazandıracak amelleri işlemeye izin isteseler onlara izin verilmez.
42. Sure (Şûrâ Suresi), 7. Ayet
Böylece biz sana Arapça bir Kur'an vahyettik ki, şehirlerin anası olan Mekke'de ve çevresinde bulunanları uyarasın. Hakkında asla şüphe olmayan toplanma günüyle onları uyarasın. Bir grup cennette, bir grup ise cehennemdedir.
43. Sure (Zuhruf Suresi), 74. Ayet
Şüphesiz suçlular cehennem azabında devamlı kalacaklardır.
44. Sure (Duhân Suresi), 47. Ayet
(Allah görevli meleklere şöyle der:) "Tutun onu, cehennemin ortasına sürükleyin."
44. Sure (Duhân Suresi), 56. Ayet
Orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Allah onları cehennem azabından korumuştur.
45. Sure (Câsiye Suresi), 10. Ayet
Arkalarında da cehennem vardır. Dünyada kazandıkları ve Allah'tan başka edindikleri dostlar onlara hiçbir fayda vermez. Onlar için elbette büyük bir azap vardır.
48. Sure (Fetih Suresi), 6. Ayet
Bir de, Allah'ın, hakkında kötü zanda bulunan münafık erkeklere ve münafık kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve Allah'a ortak koşan kadınlara azap etmesi içindir. Kötülük girdabı onların başına olsun! Allah onlara gazap etmiş, onları lanetlemiş ve kendilerine cehennemi hazırlamıştır. Orası ne kötü bir varış yeridir!
50. Sure (Kâf Suresi), 24. Ayet
(Allah şöyle der:) "Atın cehenneme, (hakka karşı) inatçı, hayrı hep engelleyen, haddi aşan şüpheci her kâfiri!"
50. Sure (Kâf Suresi), 30. Ayet
O gün Cehenneme, "Doldun mu?" deriz. O da, "daha var mı?" der.
52. Sure (Tûr Suresi), 13. Ayet
Cehennem ateşine itilip atılacakları gün onlara, "işte bu yalanlamakta olduğunuz ateştir" denilir.
52. Sure (Tûr Suresi), 17. Ayet
Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlar Rablerinin, kendilerine verdiği şeylerle zevk ve mutluluk duyarak cennetlerde ve nimetler içinde bulunurlar. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.
52. Sure (Tûr Suresi), 27. Ayet
"Allah da bize lütfetti ve bizi iliklere işleyen cehennem azabından korudu."
54. Sure (Kamer Suresi), 48. Ayet
Yüzüstü ateşe sürüklendikleri gün kendilerine, "Cehennemin dokunuşunu tadın!" denecek.
55. Sure (Rahmân Suresi), 43. Ayet
işte bu suçluların yalanladıkları cehennemdir.
55. Sure (Rahmân Suresi), 44. Ayet
Onlar, cehennem ateşi ile yüksek derecede kaynar su arasında gider gelirler.
56. Sure (Vâkıa Suresi), 51. Ayet
Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz.
56. Sure (Vâkıa Suresi), 94. Ayet
Bir de cehenneme atılma vardır.
57. Sure (Hadîd Suresi), 19. Ayet
Allah'a ve Peygamberlerine iman edenler var ya, işte onlar sıddîklar (sözü özü doğru kimseler) ve Allah katında şahitlerdir. Onların mükafatları ve nurları vardır. inkar edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince; işte onlar cehennemliklerdir.
58. Sure (Mücâdele Suresi), 8. Ayet
Gizlice konuşmaktan menedilip de, menedildikleri şeyi işleyen ve günah, düşmanlık ve peygambere isyanı konuşanları görmedin mi? Sana geldiklerinde Allah'ın seni selamlamadığı selamla selamlıyorlar. içlerinden de, "Söylediklerimizden dolayı Allah bize azap etse ya!" diyorlar. Cehennem onlara yeter! Oraya girecekler. Ne kötü varış yeridir orası!
58. Sure (Mücâdele Suresi), 17. Ayet
Onların malları da, evlatları da Allah'a karşı kendilerine bir yarar sağlamayacaktır. Onlar, cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
59. Sure (Haşr Suresi), 3. Ayet
Eğer Allah, onlar hakkında sürülmeye hükmetmemiş olsaydı, muhakkak kendilerine dünyada azap edecekti. Ahirette ise, onlar için cehennem azabı vardır.
59. Sure (Haşr Suresi), 20. Ayet
Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz. Cennetlikler kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
64. Sure (Tegâbün Suresi), 10. Ayet
inkar eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar, içinde ebedi kalmak üzere cehennemliklerdir. Ne kötü varılacak yerdir orası!
66. Sure (Tahrîm Suresi), 9. Ayet
Ey Peygamber! Kafirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varılacak yerdir orası!
67. Sure (Mülk Suresi), 6. Ayet
Rablerini inkar edenler için cehennem azabı vardır. Ne kötü varılacak yerdir orası!
67. Sure (Mülk Suresi), 8. Ayet
Neredeyse cehennem öfkeden çatlayacaktır! Oraya her bir topluluk atıldıkça oranın bekçileri onlara, "Size bir uyarıcı gelmemiş miydi?" diye sorarlar.
69. Sure (Hâkka Suresi), 31. Ayet
"Sonra onu cehenneme atın."
70. Sure (Meâric Suresi), 15. Ayet
Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz, cehennem derileri kavurup çıkaran alevli ateştir.
71. Sure (Nûh Suresi), 25. Ayet
Hataları (küfür ve isyanları) yüzünden suda boğuldular ve cehenneme sokuldular da kendileri için Allah'tan başka yardımcılar bulamadılar.
72. Sure (Cin Suresi), 15. Ayet
"Hak yoldan sapanlara gelince, onlar cehenneme odun olmuşlardır."
72. Sure (Cin Suresi), 23. Ayet
"Ancak Allah'tan gelenleri tebliğ edebilirim ve O'nun vahiylerini açıklayabilirim. Kim Allah'a ve Resülüne karşı gelirse, şüphesiz onlar için, içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır."
73. Sure (Müzzemmil Suresi), 12. Ayet
Çünkü bizim yanımızda (kâfirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır.
74. Sure (Müddessir Suresi), 26. Ayet
Ben onu "Sekar"a (cehenneme) sokacağım.
74. Sure (Müddessir Suresi), 31. Ayet
Biz, cehennemin görevlilerini ancak meleklerden kıldık. Onların sayısını inkar edenler için bir imtihan vesilesi yaptık ki kendilerine kitap verilenler kesin olarak bilsinler, iman edenlerin imanı artsın, kendilerine kitap verilenler ve mü'minler şüpheye düşmesin, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ile kâfirler, "Allah örnek olarak bununla neyi anlatmak istedi" desinler. işte böyle. Allah dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlar için ancak bir uyarıdır.
74. Sure (Müddessir Suresi), 32. Ayet
Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir.
74. Sure (Müddessir Suresi), 40. Ayet
Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: "Sizi Sekar'a (cehenneme) ne soktu?"
77. Sure (Mürselât Suresi), 29. Ayet
Onlara şöyle denecek: "Yalanlamakta olduğunuz şeye (cehennem azabına) gidin."
77. Sure (Mürselât Suresi), 32. Ayet
Şüphesiz cehennem, her biri saray büyüklüğünde kıvılcımlar saçar.
78. Sure (Nebe Suresi), 21. Ayet
Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir; azgınlar için, içinde çağlar boyu kalacakları bir dönüş yeridir.
79. Sure (Naziât Suresi), 36. Ayet
Cehennem, görenler için apaçık bir şekilde gösterilir.
79. Sure (Naziât Suresi), 37. Ayet
Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.
81. Sure (Tekvîr Suresi), 12. Ayet
Cehennem alevlendirildiği zaman,
82. Sure (infitâr Suresi), 14. Ayet
Şüphesiz, günahkârlar da cehennemdedirler.
83. Sure (Mutaffifîn Suresi), 16. Ayet
Sonra onlar muhakkak cehenneme gireceklerdir.
85. Sure (Burûc Suresi), 10. Ayet
Şüphesiz mü'min erkeklerle mü'min kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmeyenlere; cehennem azabı ve yangın azabı vardır.
89. Sure (Fecr Suresi), 22. Ayet
Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gün cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak!?
92. Sure (Leyl Suresi), 11. Ayet
Cehenneme yuvarlandığı zaman, malı ona fayda vermez.
98. Sure (Beyyine Suresi), 6. Ayet
Şüphesiz, inkâr eden kitap ehli ile Allah'a ortak koşanlar, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşindedirler. işte onlar yaratıkların en kötüsüdürler.
102. Sure (Tekâsür Suresi), 6. Ayet
Andolsun, o cehennemi muhakkak göreceksiniz.