ne yazık ki memlekette babadan oğula aktarılır. sokakta barda, üniversitede lisede, müzede tophanede, nerede olursan ol görüşlerini, fikirlerini birilerinin istediği şekilde dile getirmez, uygun gördüğü kalıplara sokmaz isen ya kişiliğin, benlik duygun, 'hür iraden' fragmanlara ayrıştırılır da itibarsızlaştırılmaya çalışılırsın, linç edilirsin, yok edilirsin ya da yandaşsındır, bağnazsındır, kovasındır, yalakasındır. hiç olmadı amerikanın götünü yalıyosundur, kompradorlara, emperyalist çarka yaltaklık ediyorsundur. düşüncelerime ve belirtmek istediğim görüşlerime binaen beni yanlı ilan ediyor olabilmen, senin de yanlı olmanı gerek kılmaz mı? fikirlere sansür getirenlerle, 'hür irade' 'düşünce özgürlüğü' naraları atanların aynı kişiler olması bu denli aşikar iken, kafalarda hoşgörü suyuna bandırılmış korku imparatorluklarının kurulmasına iradeleri özgür kılabilmek adına müsamaha göstermemek siyaset yapmaktan, politikacı olmaktan, mal-mülk veya güç sahibi olmaktan ziyade düşünen bir insan olmayı, olabilmeyi gerektirir