her zamanki gibi starbucksta oturmuş espressomu içiyor bir yandan da pompalayacak kız var mı acaba diye ortamı kesiyordum. genelde beni kesen birkaç kızdan birisiyle evime gider ve uzun bir sevişmeden sonra taksi parasını vererek kızı gönderirim ama bu sefer öyle olmadı. karşı masada türbanlı makyajlı götü kocaman bir bağyan kafilesi tatlı tatlı kahvelerini içerken siyasetten konuşuyorlardı. içlerinden birini pompalama ümidiyle masayı kesmeye ve konuşulanlara kulak kabartmaya başladım.
hepsi de ağız birliği etmişçesine tayyip erdoğa'ın yakışıklılığından karizmasından sevgililerinin kocalarının da keşke onun gibi olması isteğinden bahsediyorlardı. pompalayacağım kızda farklılık ararım sürüden ayrı olmasını isterim ama aktım bunlarda öyle bir hava yok hepsi aynı. tam ümidimi kesmek üzereyken pompa işinden içlerinden birisi "ak parti bu ülkenin başına gelen en iyi şeydir zaten allah bize bu partiyi hediye olarak gönderdi che guera yaşasaydı kesin ak partili olurdu ak partiden başkasına oy vermek bence günah" deyince pompalanacak kızı bulduğumu düşündüm. ve bakışlarımı onda yoğunlaştırdım. tabi bir kaç bakışmadan sonra yanına gidip "gerçekten de hayran oldum görüşlerinize nasıl oluyor da ak parti'den başkasına oy veriyorlar alenen dinsizlik" dedim. sonra mustangime beraber yol aldık.
gerisini de tahmin ediyorsunuzdur sanırım.
pompa!