türkiye devleti cumhuriyeti, iyi ya da kötü, beğenin beğenmeyin; pkk örgütü üzerinden her türlü nemasını kendisine sağlamıştır. bakın her türlü diyorum. bunun içinde milliyetçilik duygusundan tutun da doğudaki hareketlilikten faydalanmalara kadar... insanları kutuplaşmaya götürmekten, etrafı kan revan içinde bırakmaya kadar.
bugün küçücük hayatlarınızda, küçücük detayları bile takip ediyorsunuz ve kaçırmıyorsunuz. örnek: sevgilinizi, ailenizi takip ediyorsunuz.
koskoca devlet! kimin ne olduğunu, nerede ne iş yaptığını bilmiyor mu? ah o basamaklar yok mu o basamaklar? benim kaz kafalı vatandaşım devletin hangi kurumuna girerse girsin merdiven çıkarak girer. devlet ona "yerini bil dümbelek" der ama o yine anlamaz.
anlamadıkça abartır işini. haktır aslında.
neyse gelelim redhack'e. adamlar o veya bu şekilde dertlerini anlatabilmek için son 1 yıl içerisinde her şeye müdahil olmaya çalışmışlar. konuşma tarzları, ideolojileri ne olursa olsun. kime ters düşerse düşsün, onlar da insandır. onlar da bazılarından daha cesur olarak televizyonlara oraya buraya atlama hakları vardır. cezalar orada, kanunlar orada... şuraya redhack gelse dese ki:"kardeş, bildiğimiz her şeyi öğretip sizi de bünyemize katmak istiyoruz"; atlamayacak insan çok azdır. niye? görüş sığ, hayat sığ, beyin sığ. hemen birine benzeme isteği, güçsüz gördüklerini de benzetme isteği... acayip.
pkk'nın yer belli. kalk, git ve vur. yapabiliyor musun? hadi bu soruyu geçtim. yaptırabiliyor musun? o da yok. meydana çıkmak da yok. e ne sikim anladım ben bu işten? madem öyle siyasi zeminde tartışsınlar. o daha iyi, en azından yok yere can kaybı olmuyor. yok yere yüreklerimiz dağlanmıyor.
