anlatıcaklarım tamami ile gerçek olduğundan gerçek kimliklere saygıdan dolayı ad ve soyların ilk harflerini kullanacağım;
o sarışın, ama orjinal sarışın bir kadındı, zarif elleri ince uzun parmakları vardı, tırnakları her zaman uzun ve ojeliydi. saçları kumral ve dip boya zamanı gelmiş bir halde gördüm ilk onu. 1.74,2 cm boylarında idi tam olarak ölçtüm. yüzü güzel elmacık kemikleri belirgin, dudukları ise etli idi. burnu daha önce ameliyat ile düzeltilmişdi güzel bir yüzü vardı. ayakları ufak ve ayak bilekleri ile çok orantılı ve bakımlı idi, ayak parmakları bile ojeli idi genelde siyah oje ile olmayı severdi çok vamp bir kadındı.
vücut hatları dolgundu, büyük göğüsleri sanki her an fırlayacakmış gibi duruyordu, arkadan baktığında ise o afeti devran kalçaları çok müthişti, yürürken iki yanına yoğurt koysan su eklemeden ayran yapıp geri verecek kıvamda idi. kalçası dışa doğru çıkıktı.
sırtının kalçaları ile buluşan noktasında iki adet gamzesi vardı, . bacakları vücut yapısına göre uzun ve güzeldi. bacaklarının kalçası ile buluşan noktalarında kıllar kalmıştı, belli ki ağdaya kuaföre gitmemiş kendi yapmıştı, doğal olarakta uzanamadığı yerlerdeki kıllar kalıyordu sürekli.
kasık bölgesinde bir dövmesi vardı ve ben hiç görmemiştim bunu.
adı a.m. idi.adı ile hep dalga geçerdi.
ben ise 180,4 cm uzunluğunda kara yağız bir adamım saçlarım siyah gözlerimde siyah, vücudumdaki çıkan kıllarda siyah demek ki ben esmerim. ellerim bütüktü ayaklarım ise 44 numara idi bazı spor ayakkabılarda kalıptan dolayı 43 giydiğimde oluyordu. ayaklarım kokmaz genelde. biraz göbeğim vadı, ama hep derdim büyük kayanın altında büyük yılan yatar diye.boyum ve kg orantılı sayılırdır. genelde işimden dolayı klasik giyinirim.
31 şubat 2012 günlerden çarşamba idi, istanbuldan uçak ile gitmiştim manisaya. verdiği adresi taksiye verdiğimde kapıya kadar götürdü beni.
çok heyecanlıydım, günlerce hayal kurdum onunla sabahlara kadar sevişeceğim hiç uyumayıp ertesi gün tekrar istanbula dönecektim.
bir kaç gün öncesinden fındık fıstık enerji verecek seyler yiyip kendime bakıyordum bir önceki gün sabah uyandığımda duş almış bakımı yapmıştım. dişlerimi de fırçalamıştım uzun zaman sonra.
hayallarimdeki gibi hiç uyumadan sabahın ilk ışıklarına kadar sevişmem gerekti yaptığım toplam masrafı sevişme sayımıza böldüğümde ortalamının düşük olmasını ve sevişme başına düşen maliyeti düşürmeyi hedefliyordum.
neyse,
kapının önünde açılmasını beklerken saatlerce beklemiş kadar uzun geldi o anlar aklımın saniyelik bölgelerinde hangi pozisyonda başlasak kucağıma alıp banyoda mı yoksa mutfak tezgahında mı sevişsek diye düşünüyordum, bir önceki gece kamasutra pozisyonlarını internetten araştırmış bir kaç pozisyonu evde deneyip ezberlemiştim. hatta bakkal rüstem efendiye bile abi nelere dikkat etmem gerek diye muhabet arasında sorup taktik varyasyonlar üzerinde çalışmıştım.
yanımda çokokrem de vardı, en büyük hayalim o çokokremi sabah kahvaltısında ekmeğe sürüp üzerine peynir koyup yemekti.
bir an neden nutella almadım diyede pişman oldum.
kapı açıldı;
- selam ben s.k. nasılsın ?
- selam bende o meşhur a.m. gelsene içeri dedi
içeri girdiğimde kapı eşiğinde çöpleri gördüm o an ben şu çöpleri atıp geleyim mi demek geçti içimden ama boş ver dedim.
içeri gel nasıl geçti yolculuk derken.
ben ona doğru yaklaştım saçlarından tutup ona doğru yaklaşırken bir sıcaklık duydum bu farklı bir histi, aramızda 2,3 cm kalmıştı gözlerim onun gözlerine kilitlenmişti.
ellerim ile saclarını yukarı doğru kaldırdım ve saçlarını yukarıda toparlamak sana ne kadar yakışıyor farkında mısın dedim.
o an şok olmuştu, ikimizinde nefes alış verişleri hızlanmış sanki göğüs kafesimize sığmaz olmuştu nefeslerimiz.hatta bu nefesleri beynimin damarlarında bile hissediyordum.
oturma odasına geçtiğimizde onun tam arkasındaydım, ona yaklaştım o hayalini kurduğum müthiş kalçalar önümde idi. arkasında ona doğru yaklaştım ve pandik attım.
şok olmuş ve titremeler geçiriyordu, devam et daha hızlı dedi.
onun söleri ile tahrik olup onu tokatlamaya devam ediyordum
hızımız artık ikimizede yetmez olduğunda titreyerek ağlamaya başladı yeter popom kızardı dedi.
ben ise bitkin ve dağılmış bir haldeydim.
daha önce hiç bu şekilde tokatlamamıştım bir popoyu.
zevk çığlıklarımızdan rahatsız olan alt komşu gelmiş kapıyı çalmıştı.
ben ise kanepeye uzanmış dinlenmeye ve enerji depolamaya çalışıyordum.
biraz sonra a.m. içeri geldi ben uzanmış ona davetkar bir şekilde bakarken önümdeki kabarıklığı gördü, gözleri takılmış bakışları değişmişti sanki oda istiyordu bana yaklaştıkca heyecanlanıyordum.ellerimi kontrol edemez oldum.
gelmiş ve yanımda idi cebimden bir parfüm çıkardım ve ona aldığımı söylererek hediye ettim çok sevinmişti.
benimde önümdeki kabarıklık yok olmuş ve rahatlamıştım.