sözlükte ateist bir yazarla konuşurken sorduğu sorulardan bir yazı hazırladım. daha başka sorusu olan ateist yazar varsa alıp cevaplayabiliriz. hep derim, allah'ın ilmi bitmez.
tipik ateist zihniyeti. alemlerin rabbine şükürler olsun ki, bu konularda bir bilgim ilimim var. öncelikle iman ettiğim kitap ile ilgili bahsettiğin şey de su'bânun arapça yılan demektir. ejderha anlamına bile gelse iman ederim, sıkıntı yok. beni bir damladan yaratan iman ettiğim ilahın, bir asayı yılan yapması çok büyük bir olay değil.
her ne kadar islam kardeşim olmasan da, bir insan olarak hikmetli bir cümle sarf etmişsin. bu kadar mı kendini beğenmiş bir insansın? kendi kendine oluşup kendi kendine bir düzen içinde hareket eden bir evrenin varlığından bahsedebiliyorsun?
insanın acizliğini söylüyorsun, normalde ateist kimselerde pek rast gelmediğim şekilde.
yahu uçaktan aşağı bakınca bile küçücük gözüken bir insan, nasıl tanrısızlığı kabul eder, kendi gücüne ve aklına tapar hiç aklım almıyor. ya ben fazlaca aptalım, ya da birilerinin damarları tıkanmış.
kurşun dökme olayı dediğin gibi bir hurafeden ibarettir, ve islamla alakası yoktur. aynı cemevleri gibi. yani bazı insanların hurafelere inanması bunun islamla alakası olduğu sonucuna ulaşmamıza dayanak oluşturmaz.
şimdi bana bilim ilahlığı yapma. nedir bilim ilahlığı?
benim ilahım her şeyi bir sebep dairesi içinde yarattık der. bana gelip dünya şu kadar yıldır var, volkanlar şu sebepten oluşuyor aha sıçtınız minvalinde konuşmayın. anca komik duruma düşüyorsunuz.
her şeyin inceliklerini düşünen allah, pek tabii onları da sebep dairesinde oluşturacak.
ol der ve olur, olur ve sebebiyle olur. buradan tanrısızlığa gitmek harbiden başarı ister.
o zaman sana bitirici vuruşu yapıyorum.
o çok sevdiğin ve inandığın bilim, şuana kadar canlı yaşamının sadece dünyada olduğunu bulabildi.
şimdi bu bilim yapanların kendini çok beğendiğini mi gösterir? yoksa var olanı söylediğini mi gösterir?
ve yine şimdi, canlı yaşamının sadece dünyada olması acaba benim kitabımın bahsettiği imtihanı haklı çıkarır mı?
yoksa senin bakış açına bakarsak, insanın ne özelliği var da dünya onun için yaratılacak.
şimdi, dünyanın ne özelliği var da canlı yaşamı sadece onda var?
dur sayacaklarını söyleyeyim, yer çekimi var, canlı yaşamına uygun su var, eksen eğikliği var, ekseni etrafında dönüşü var, güneş etrafında dönüş yörüngesi var.
insanın imtihan olması için de bahsettiğin gibi üstün bir beyini ve yaratılışı var.
inandığım kitaptan ayetler vereyim de, bitireyim yazımı. yeryüzünün halifesi olarak.
insan iman ettiği sürece halifedir. diğer türlü keşke hayvan olsaydı da bu sorumluluğun altına girmeseydi. akıl nimetini küçümsemen çok acı.
75/kiyâme-3: e yahsebul insânu ellen necmea ızâ meh(mehu).
insan (öldükten sonra) onun kemiklerini asla biraraya getiremeyeceğimizi mi sanıyor?
75/kiyâme-4: belâ kâdirîne alâ en nusevviye benâ neh(nehu).
hayır, biz, onun parmak uçlarını bile yeniden düzenlemeye kadiriz.
75/kiyâme-37: e lem yeku nutfeten min menî yin yumnâ.
(o), dökülen meniden bir damla değil miydi?
75/kiyâme-38: summe kâne alakaten fe halaka fe sevvâ.
sonra bir embriyo (cenin) oldu. bundan sonra (allah) onu halketti (yarattı), daha sonra da dizayn etti (düzenledi).
75/kiyâme-39: fe ceale minhuz zevceyniz zekere vel unsâ.
sonra da ondan dişi ve erkek olarak iki eş kıldı.
75/kiyâme-40: e leyse zâlike bi kâdirin alâ en yuhyiyel mevtâ.
işte bunları (yapan), ölülere hayat vermeye kadir değil midir?
