memleketini çok seven izmirli bir sosyalist olarak yorumlayacağım karşılaşma. şimdi şu konuda önceden anlaşalım. izmir aslında öyle sanıldığı gibi chp'nin ve solun kalesi falan değildir. 63, 68, 84, 94 yerel seçimlerinde sağ partiler izmir'de başkanlığı kazanmışlardır. 70'lerdeki ecevit dönemi dışında chp'nin izmir'de başa geldiği yoktur. 99 seçimlerinde izmir buca'lı ahmet piriştina dsp'den aday olur ve seçilir. daha sonra 2004 yılında kalp krizinden vefat eden ahmet piriştina'nın yerine dönemin bornova belediye başkanı aziz kocaoğlu gelir. gel gelelim bu aziz kocaoğlu, ahmet piriştina ve ahmet piriştina'nın tamamladığı projelerin başlamasını sağlayan eski belediye başkanlarına göre iş bitiricilik anlamında zayıftır. o zaman bu izmir'liler ne diye aziz kocaoğluna hala oy veriyor diye soracak olursanız hemen söyleyeyim. emin olun, bugün ak parti, muhafazakar-dindar tarafı daha ağır basan bir merkez sağ parti olmasaydı çoktan başa gelmişti. izmir'li hayat tarzına müdahaleden hoşlanmaz, sıkıntı burada. ve ak parti'den kim aday olursa olsun bu güveni izmir halkına veremez. binali yıldırım kendi çapında başarılı olabilir eyvallah ama ak parti'nin son zamanlada kemik kitlesine yönelmesinden dolayı izmir halkının seçiminde çok fazla bir değişiklik olmayacaktır. ha ak parti'nin puanı yükselir mi, yükselir. ama birinci parti olması zor. büyük ihtimal yine chp izmir'i aziz kocaoğlu'nun performans düşüklüğüne ve binali yıldırım'ın iş bitiriciliğine rağmen kazanacaktır.