ama nedense hep en eğitimli bireylerin savunduğu teorilerdir ve tam tersine salaklara bir türlü nüfus edememiştir.yani anlamak için biraz beyin gerekir.
marksist olmayabilir insan. sınıfsız topluma ulaşma yöntemini bir ütopya olarak görebilir ama her bilinçli insan sınıfsız bir toplum ülküsünü sahiplenir.
sınıfsız topluma ulaşma yöntemleri de tartışılabilir. marx'ın yöntemlerine belli noktalarda katılınır katılınmaz ama bunun tartışmasını das kapital'i okumamış hatta ömründe doğru düzgün kitap da okumamış akp internet ekibindeki 3 tane besleme ile yapacak değiliz elbette.
ben marksizmi toptan reddediyorum diyen adam birilerinin devlet denen aygıtı da kullanarak üretim araçlarını ele geçirmesinden ve bu sayede çoğunluğun emeğini sömürerek zenginliğine zenginlik katmasından mutlu oluyor demektir. çalışanın ürettiği değer ile emeği karşılığında aldığı değer arasındaki farkı umursamıyor demektir.
yani bu beslemelerin anlayacağı dilde ifade etmek gerekirse; marksizme kin kusan adamın asgari ücret yada asgari ücretten hallice bir paraya günde 10-12 saat eşşek gibi çalışılması hoşuna gidiyor demektir.kendi yoksulluğuna bakmadan elalemin zenginliğini savunmak dalalettir şüphesiz.
bu dalalet elbette lümpen proleteryanın tipik davranış biçimidir zira internet ortamında propaganda adı altında cehalet kusulması için 3 kuruş da olsa bir para alan bu akp beslemelerinin emeğin değerini bilmesini zaten bekleyemeyiz.
ama hiç değilse babalarını akrabalarını bir gözlemleseler, yıllar yılı hangi zorluklar altında ne şartlarda hangi paralara çalıştıklarını bir parça düşünseler bir de bir avuç hırsızın devlet aygıtını kullanmak suretiyle milleti yıllar yılı sömürüp nasıl zenginliğine zenginlik kattığını kafalarının bir kenarına yazsalar, isviçre bankalarındaki toplamı yüz milyarlarca doları bulan servetlerin nasıl elde edildiği noktasında kullanmadıkları beyinlerini biraz zorlasalar o zaman marksizmin değerini onlar bile anlayacaklar.
