bugün hocamın bize 2030'da kendinizi nerede görüyorsunuz sorusu üzerine düşündüğüm hede.
gelecek..
Kendimi 2030'da nerede görüyorum? Evet, her insan kendini yıllar sonrasında düşler. Uçan arabalar, mükemmel cihazlar ve daha bir sürü şeyin içinde; kendi krallığını ilan eder. Her insan yalnız aslında. Çok çarpıcı bir iddia oldu fakat doğruyum sayın okuyucu. Dönün bakın bir kendinize. Sevmediğiniz saatlerde, istemediğiniz yerlerde ve belki de tutkuyla bağlanmadığınız bir meslekte çalışıyorsunuz. Siz de kendinizi daha iyi bir yerde düşlemediniz mi? Belki. Kim bilir bunu sizden başka, sayın okuyucu.
Evet düşündüm. En ufak ayrıntısına kadar. Bana özel bir evim olsun, yanımda eşim ve çocuklarım. Maddi sıkıntılardan uzakta, şehrin pis havasını solumadığım, insanları mutlu etmek için çalıştığım bir dünyada. Jüpiter diyorum ben o dünyaya. insan bilmediğini severmiş ya sayın okuyucu. Bilmediği yerleri, bilmediği insanları, bilmediği hayatları. Hep onları sever, özenirmiş. Bilmedikleri ağır basarmış. Öğrenmeye itermiş. Pembe panjurlu ev hayalim olmadı ama eşime sarılıp uyuduğumda, uzaktan kumandayla kapatmak isterim televizyonumu. Sabahın köründe yatağa atlayarak beni uyandıran bir kız çocuğu isterim. Sokakta duyduğu küfürleri bilmeden de olsa söyleyen bir erkek çocuk. Kızımın adı Yasemin, oğlumun adını annesi koysun isterim.
Her insan gibi yalnız kaldığımda düşlerim bunları sayın okuyucu. Yılmadan, bıkmadan kendimi inandırmak için de uğraşırım. Fakat insanız sonuçta, umut bir çıkış kapısı olsa da kapıya giden yolları görüyoruz. Etrafıma bakıyorum. insanlara, aileme. Annem müdür, Babam avukat ve öğretmen, iki ablam da avukar, abim öğretmen. Dönüp bakıyorum ve sabah kalktıklarında mutsuz olduklarını görüyorum. Cüppesini çok pahalı arabasına koyan babamın, aslında o duruşmaya gitmek istemediğini görüyorum. Ama benim bu yazıyı tek kişilik sıcacık odamda, televizyonum önüme açıkken ve zengin işi oda parfümüm 8 dakikada bir -zengin işi dedim ya- ''püfff'' derken, rahat edeyim diye; gider o duruşmaya.
Bilmiyorum sayın okuyucu, nerede ve ne yaptığımı bilmeden. Ne yapacağımı bilmeden düşlüyorum. Sadece şunu biliyorum,
''istemediğimiz işlerde, sevmediğimiz okullarda okuyacağız. Lazım olmayan alışverişler yapıp onların bize hükmetmesine izin vereceğiz.''
Düşleyemiyorum sayın okuyucu.
Düşleyemiyorum...
Şeklinde yazdım ve sizlerle paylaşmak istedim. Aslında paylaşma amacı gütmediğim için kendime yazdığım için içinde dışardan okunduğunda abes kaçan yerler olabilir. fakat affola..