--spoiler--
asıl gücünü denzel washington 'dan alan bir robert zemeckis filmi. her zaman söylerim denzel, baba oyuncudur diye bu film bu söylemimi teyit ediyor gene. film eleştirilerine bu tarz kafadan girme alışkanlığım yoktur. ama bu film bir iki yardımcı oyuncunun hatrı sayılır desteğinden çok denzel'ın gücüne dayanıyor. hatun ayrıldığını yazınca (klişenin önde gideni) elindeki zımbırtının fırlatılması, buzdolabı açıldığında içkilerle esaslı bir yüzleşme yapılması ve aniden içkinin alınması gibi denzel'ın zemeckis'ten aldığı gücü sonuna dek kullandığına tanık olduk. yönetmen zaten bu çalışmaları ziyadesiyle sunabilecek kapasitede bir adam. yani bu film onun için ortalama bile bence. zaten söylendiği/ değerlendiği gibi bir yığın klişeye düşülmüş ve genel olarak macera /aksiyon kalıplarında bir film kotarılmış.
--spoiler--
bir iki madde yazmak istiyorum başarılarına ve eksiklerine dair:
1)uçağın düşme sahnesi action'ı iyi veriyor. olayın içinde hissediyorsunuz kendinizi. arada gözden kaçmayan kafanın vurulduğu bir sahne ve bir kusma var. iyi ayrıntılar.
2)hayata tutunmaya dair din felsefesini odak yapıvermek. bu da artı bence. öyledir özellikle belli kopuşlarda sığınacak bir dal aranılır.(yardımcı pilotun durumu)
3)uçağı alkollü-yorgun kullanmak kazayı en az kayıpla atlatacak şekilde yeteneği son raddesinde kullanmaya rağmen suçlanmak. bu kalıp neden bilmem bana fazlasıyla dramatize edilmiş geldi. fazla vurgu sıkar. hani buradan kısmen adalet vurgusu yapmaya kasmak ve son mahkeme bölümleri birçok film de şüphesiz daha iyilerine tanık olduğumuzdan filmin başlangıcı kadar vurucu değil.
4)gişe filmi kalıbını rahatlıkla kullanmak lazım. tahminim karşılığını bulmuştur ya da bulacaktır.
5)bölüm bölüm duygusallığa dair ayarın tutturulamaması, alkolizme dair yüzeysel işleyiş (ki denzel'ın performasına rağmen öyle) gene diğer eksiler.
6)film içi işin kafadan bitivermesi ve temponun filmin tamamına yayılmaması söz konusu. final de genel hatlarıyla sıradan. oğuldan babaya ödev niteliğinde bir soru: bir türlü tanıyamadık birbirimizi, o halde sen kimsin?