Kış: Bir annenin sert odunları elleriyle kırarak sobanın kovasına doldurmasıdır bana sorarsan. Gece sen uyurken kalkıp aynı itinayla o kovayı çıkarandır. Annenin soğuktan çatlamış, çizik ellerini öpmektir kış. Baska giyeceği ayakkabısı olmadığından halihazırda pek de sıcak tutmayan yırtık ayakkabısına yama yapmak zorunda olan bi çocuktur. Sabah yataktan kalkmak istemeyip sonsuza kadar çizgi filme dalmaktır kış. Evine ekmek götürmek zorunda olan babanın, çocuklarını sevindirmek için aldığı çikolatadır. Kış, pazar akşamları banyodan çıkıp soba karşısında uyuyakalmakmaktır.
Sadece kar yağdığı zaman sokaktaki evsizleri aklına getiren insanoğlunun, yazın kumsalda güneşlenirken bu kimsesizleri hiç düşünmemesidir evet kış. Karın kendisine özel yağdığını sananların; sıcak çikolata+ battaniye+kitap gibi nesnelere anlam yüklemesi hiç değildir, sevgiliyle yağmur altında yürümenin güzelliğinin akıllara gelmesi de değildir.
"Kış şu an tam da Van'da konteynerlardan atılan depremzedelerdir."