burayı sözlük yazarlarının itirafları gibi, bir günlük gibi kullanmaya başladım iyiden iyiye, kötüden kötüye. ne tanım yapıyorum artık ne de okurlara bir şey katacak formatta yazıyorum. neyse belki bu son entrym olur bu başlıkta.
bu yazı hatırladığım kadarıyla dördüncü yazım. bu arada sözlüğün acilen entry yerine kullanılacak bir kelime bulmasını talep ediyorum. her neyse. bundan öncekilerin hepsi okulu ne kadar bırakmak istediğimi anlatıyordu, sebepleriyle birlikte. kimisi dakikalarca ağlamanın sonunda, kimisi saatlerdir hiçbir yüz ifadesi sahibi olmadığım zamanlarda yazılmıştır. al işte, ne bu resmi dil? okulda ödev hazırlaya hazırlaya rapor gibi konuşmaya başladım. dönelim konumuza. bu yazımda da kısaca belirteyim, okulu bırakmayı, belki gidip babamın yanında serada çalışıp bir yandan boyamayla ilgili bir hobi edinmeyi çok isterdim. lakin ki bunu yapacak göt olmadığını kabul ediyorum artık. ben zaten bölüm bile seçmemiştim ki. ilgimle alakasız bir yerde, psikolojiyle ilgili bir bölüm okuyorum. bu kez ben saçmaladım victor. evet, bırakmam sanırım okulu; hatta dondurmam bile. oysa ailem karşı çıkmaz bu isteğime. yine de ben tam bir maddeyim ve eylemsizliğimi korumak en büyük özelliğim. bir de kütle var tabi ama son 4 ayda sanırım, okulun stresi ve depresyon sebebiyle 10 kilo falan verdim. serotonin istiyorum. ama psikiyatrik ilaçlar istemiyorum.
koptum iyice konudan. birazdan kalkıp büyük tuvaletimi yapıp okula gideceğim. enteresandır ki, en okula gitmek istemediğim zamanlarda devamsızlığım %100 düştü, hiç gitmemezlik etmedim. acaba hangisi diğerini tetikliyor? ben buraya daha çook yazı yazarım bence.