Karşı cinse tanrısal bir kimlik yakıştırmayla sonuçlanan duygusallık dönemidir. Sıkıntılı bir dönem yaşar insan. En aptalca olanı karşılığı olmadan bir şeyi sevebilmektir. Şöyle bir düşündüğümüzde karşılıksız neyi seviyoruz hayatta diye anlamsızlığın boyutları iyice artar. Hele Schopenhauer'i okuduktan sonra yeni yetmelik çağlarınızda yaptıklarınıza inanamazsınız. Oluyor işte hayat bu.