Ev arkadaşımla ayın sonlarına doğru paramız tükenmiş ve sadece on liramız kalmıştı. Son paramızla beş buçuk lira olan Anadolu alacaktık. Markete gittik ve bir Anadolu alabilir miyim dedim. Marketteki hanım ablamız elli kuruş verin size beş lira vereyim dedi. O an ev arkadaşımla göz göze geldik ve kasanın önünde bağıra bağıra gülmeye başladık. Kasiyer kadına verecek elli kuruşumuz yoktu. Sefaletin bini bir para sözlük. O marketin önünden ne zaman geçsem girip elli kuruşa gofret alıyorum.