Bugün babamın aramızdan ayrılışının 1'inci yıl dönümü sözlük.
4 mevsim geçti onsuz, 7 il gezdim, 3 sevgiliden ayrıldım ve yüzlerce bardak çay içtim.
Hepsi tamam da, çay ne alaka diyebilirsin şimdi.
Anlatayım;
Ben çay'ı çok severdim, hâla da severim. Demli olacak, 2 şekeri atacaksın, biraz bekleyip şekerler dağılmaya başlayınca karıştıracaksın. Aman deyim tablanın içi ıslak olmasın sakın, o çok önemli.
Gün içinde çok çay içtiğim için sağlık açısından şekeri azaltmam gerektiğini biliyordum ama ne kadar uğraştımsa da beceremedim. Olmuyor, içilmiyordu. Ta ki 09.12.2012 tarihine kadar.
Vefat haberini aldığım o günden, bugüne, çayıma hiç şeker atmadım sözlük, atamadım. Her yudumda babamı hatırlayayım, fikrimden hiç çıkmasın diye.
Belki bir tür yas'tı benim yaptığım. Gereksiz gelebilir sana, belki de biraz saçma. Ama ben acımı bu şekilde yaşamayı seçtim.
Evli değilim, kardeşim yok, bir tek annem var geride kalan. Ve diyeceğim şu ki;
Çayı öyle de böyle de şeker katmadan içiyorum ama,
Kahve'nin sadesini hiç düşünemiyorum be sözlük.