stephen king'in gayet saran kitabı. bobbi anderson isimli hatun kişinin haven kasabasına yerleşip biraz psişik olduğunu düşündüğüm yollarla kazmaya dikte edilmesiyle başlıyor olaylar. sonra olaya alkolik şair bir tanıdığı da dahil oluyor. sevgilisi diyemiyorum zira durum aslında pek de öyle değil. daha çok arkadaş olma durumuna biraz daha yakın. bobbi'nin kazdığı yerden antik(gelişmiş bir şey tabii antikten kastım kadim olması zira bir yerde geminin belki de insanlıktan bile daha eski bir tarihte oraya düştüğü düşünülüyor) bir uzay aracı çıkıyor. sonra da gemiden çıkan duman-gaz- halkı dönüştürmeye başlıyor. kitap karakter tasarrufunda biraz başarısız(bu kelime olmadı sanki) çünkü felaket adamları harcıyor stephen king. ayrıca sonu da çok hoş bitiyor. kitabı tüyapta 2.el olarak bulmuştum ayrıca 1. basım olduğundan yeri ve değeri çok büyük. kitabın filmi de bulunmakta ama izlemediğim için bir şey diyemiyorum bu konuda, sadece çok iyi puanlar almadığını söyleyebilirim. rafdan aldım kitabı sonuna yakın bir yerden şuracığa bir spoiler da atıyorum. en aklımda kalan yer burasıydı.
jim gardener uzayda yetmiş bin mil ilerlemiş olan geminin kontrol odasında, saydam zeminde yatmış, gülümsüyordu. etrafında kandan oluşan gölcük gitgide büyümekteydi.