muhafazakarların ensest olduğunu savunan yazar değildir, (bkz: türkiye de muhafazakarlık) nedense bu çizgide seyir ederken, trajik olaylara sessiz kalan kesimin kendisini muhafazakar olarak tanımlıyor olmasına itiraz etmiş yazardır. çünkü ilgili yazar muhafazkarlığın ne olduğunu ve ne olmadığını biliyor olması sebebi ile "yemezler" noktasında durmaktadır.
misal geçenlerde pedofili ile ilgili savaş başlatıldı, başlatan sivil toplum örgütlerinde r4biacı bir tip gördünüz mü ? olmamasının nedenini anlamaya çalışmakta ve bunu sorgulamakta olan yazardır.
türkiye de dinci bir gazetenin radikal dinci yazarı anne ve küçük kızına tecavüz eder ve serbest bırakılır tepki vermezler.
13 yaşında ki bir kız çocuğuna 30 kişi tecavüz eder tepki vermezler.
her gün işçi hakları, çocuk işçiler, sigortasız çalışan kadınların hakları gasp edilir tepki vermezler.
sınav soruları çalınır, kurumlar bu şekilde yapılandırılır ve bir işe girebilmek için yıllardır çalışan okuyan insanların emekleri çalınır ses çıkarmazlar.
siyasi yolsuzlukların daniskası yapılır, belediye de sana iş verilmiş, kömür makarna varsa ses çıkarmazlar.
ve toparlasak ; türkiye de hayvanların yaşam hakları ile ilgili mücadele veren bir muhafazakar gördünüz mü ? veya hırsızlıklara, işçi haklarının gasplarına karşı mücadele veren bir muhafazakar veya r4biacı artık ne ise ? göremezsiniz çünkü türkiye de ki zihniyet muhafazakar değil tuhafazakardır ve bunlar bu işlerin dua ile çözüleceğine harbiden inanmıştır, bunun haricinde bu hak arayanları, eylem yapanları, terörist, gavur, zındık, kafir, kemalist vs vs diye fişlerler.
işin çok acı trajedisi de şudur ; bu kesim diyelim ki bir otelde aleviler toplanmıştır, aydınlar toplanmıştır orayı gözlerini kırpmadan yakarlar bugün bile... ki tarih bunu bize çok acı bir şekilde kanıtlamıştır.
metroda, parklarda, sahillerde sevgililer el ele tutuşur, belki öpüşür, belki birlikte yaşıyorlarsa bu kesim ağızlarında allahu ekber, ellerine ne geçirirlerse dışarıya dökülür ve birini öldürmekten zerre çekinmezler.
daha fazla örneklememe sanırım gerek yok örnek verirken benim mideme ağrı girmeye başladı.
işin en en en acı tarafını söyleyip ilgili yazarın düşünsel zeminine son noktayı koyuyorum, bu algılar hayat bulurken malum yönetimlerimiz gıglarını bile çıkarmadan buna izin vermekteler. çünkü önümüze konulan soyut havucun onlara çoook büyük bir getirisi olduğunu biliyor ve bu oyunu çok güzel oynuyorlar.
