bi aralara çok gündemdeydi bu konu. ülkenin en başındaki alenen, insanların güzünün içine baka baka yalan söylüyordu. yüzü bile kızarmıyordu...
genç bir türbanlı anne "yalancı"yı yalancı çıkarmamak adına fantezilerle süslü tarif veriyordu.
"üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başlarında tuhaf bantlı 70-100 kadar adam
türbana küfrettiler. dövdüler... üzerime işediler..."
bu nasıl bir fantezinin ürünüdür!
gezi eylemcilerini sado-mazo fantezilerle süsleyip topluma propaganda yapmak nasıl bir ahlaksızlıktır!
"cami'de içki içtiler" denilerek "allah'sız geziciler" imajı yaratmaya çalışanlarda cami'ye boş bira kutusu koyanlarda hiç mi vicdan / ahlak / insanlık / allah korkusu yoktur?
iftira atanlar, yalan söyleyenler, toplumu ayırıp kendilerinden olmaya kışkırtanlar, kul hakkı yiyenler ve tüm bunları yaparken dini amaçlarına alet edenler nasıl müslümandır?
bu kişilerin "islam güzel ahlaktır" derken hiç mi yüzleri kızarmaz?
"birileri türbanlı bacılarıma saldırdılar"
bazıları camide içki içmeyi iyi bilir"
