1. dünya savaşı yenilgisinden sonra berlinde bir terziden kiraladığı odasında berlin manzaraları çizerek geçimini yapmaya çalışan başarısız bir ressamken iyi bir insandı. daha doğrusu başarısız bir ressam olduğunu, çizimlerinin hayatını idame etmeye yetecek kalitede olmadığını anladığı güne kadar.. işte o günden sonra film koptu ve 1. dünya savaşı esnasında sıradan bir askerken yaşadığı hezimetin sebep olduğu nefret, sanatçılık sürecinin başarısızlığıyla ruh meydanına hakim oldu. 1. dünya savaşı mağlubiyetinin bir yahudi ve komünist tezgahı olduğu fantezisine inanan fırtına birlikleri adı verilen faşist gruplardan aldığı ilhamla antisemitist bir propagandist, ari halk imalatçısı bir demagog oldu. sonrasını biliyorsunuz zaten..
demek ki birileri onun çizgi biçimlerini, renklendirme yöntemini, üretme tarzını beğenseydi milyonlarca insan ölmeyecek ve belki salvador dali yi, van gogh u andığımız gibi anacaktık. ibnelik işte..