caner erkin in karısına sorulacak tek soru

entry50 galeri
    26.
  1. ulan şu kadın için yazmayayım dedim dedim sabrın sonuna geldim ergenler yüzünden...

    ----- sözlük gerizekalıları için ön not -----

    ilişkilerde tarafların aldatma yoluna sapmalarını onaylamak mümkün değil. ekşide kişisel hayatın masuniyetini (n ile, masumiyet değil) çok yanlış anlamış 3-5 dongoz işi "aldatma hakkı" diye bir garabet türetmeye kadar vardırmışlar. yok öyle bir şey!. az sonra da söyleyeceğim gibi bu olay ilişkinin taraflarını bağlar ve 3. şahıslara bok yemek düşer ama kapı arkalarında istediğinle düzüşme hakkı diye de bir şey yok!

    serbest olan, hak olan ayrılmak... bir adamı/kadını artık sevemiyorsan, arzulayamıyorsan çeker kapıyı çıkarsın. aldatmak yasak, ayrılmak serbest....

    ----- sözlük gerizekalıları için ön not -----

    bir tür elit kezban refleksi var; "bennen ilgiilenmiyo yanee" diyip etrafta müsait kim varsa yazılmaca, kocadan, sevgiliden habire şikayet etmece ama bir türlü yakasından düşmeden buna devam etmece...

    pasif agresif ve devamlı mağdur türk kadınını saraylarda yaşatsan, egonu önüne halı edip adet gördüğü günlerden babasının halasının teyze kızının doğumgününe kadar her şeyi hatırlasan bu ablalar şikayet edecek bir şeyler gene de bulup, fırsatını bulurlarsa da boynuzu (duygusal/fiziksel) takıveriyorlar. (çok sınırlı sayıda özgüveni ve özsaygısı yüksek, bir ilişkiyi adam gibi yürütebilen kadınlarımız ne yazık ki cim karnında nokta. hele yabancı birileriyle ilişkiniz olduysa aradaki fark iç burkuyor.)

    1. sebep;

    sosyo-ekonomik şartlar;

    yoksul bir ülkeyiz. iki kere iki, dört...

    o yüzden kadınlarımız zaten tüm insan dişilerinde varolan güçlü erkekten yavru yapma ve/veya onun kanadı altına girme işini biraz daha abartarak adeta sanat haline getirmiş durumdalar. özellikle 80 sonrası doğanlar soru dahi sormadan sadece üstünüz başınız, telefon numaranız, ve bir iki minik ipucuyla sizi ana baba mesleğinize kadar sıfıra yakın hatayla scann ediyorlar...

    bu kadar robota bağlamış tiplerin duygusallıktan anladığı da sidik yarışına bağlanan 14 şubat benzeri günlerde kimin daha çok para döküp, kendini paraladığı... yani sevgi sandıkları şeylerin "ihtiyaç kaynaklı" olduğundan kendilerinin bile haberleri yok... dolayısıyla evlilik yada aşka dair sorumluluk dışında bir algıları yok. (o da sütüne kalmış) aşk olmayınca sadakat yada sakınma da olamıyor haliyle...

    2. sebep

    aile içi şiddet - aşağılanma

    en demokratik ortamda yetişmiş "ben babamla arkadaş gibiydimci" kentsoylu kızımız bile feodal bir çemberin içinde daralarak büyümüş oluyor. hangi saatte eve gireceği, hangi saatte yatacağı, kiminle arkadaşlık edeceği vs vs vs her konuda yönlendirilerek yetiştiriliyorlar. ayrıca toplumun biçtiği roller gereği güzelleşmek ve güzelliğinin bedelini ödeyecek birini kafalamak keyfiyetini bağlayıcı bir sorumluluk olarak anayasa bellemeleri aile içi kadın diktatoryası tarafından üstüne basıla basıla kafalarına kazınıyor.

    gelenek olarak kendileri de kocalarından şikayetçi olan anne, teyze, komşu güncü teyze ve türevleri kendi yetersizliklerini de hayatlarındaki erkekler üzerinden bileyerek anlattıkları hikayelerle kız çocuklarının ilişki modellerini daha baştan korku filmine çeviriyorlar.

    bir başka etken de aile içi kadın faşizmi; yıllanmış ve tavsayan evliliklerde anne baskısı özellikle kız çocuklarını kudurmuş bir mükemmeliyetçilik ve ahlakçılıkla boğuyor. kocası ile cinselliği, romantizmi bitmiş (zamanında da pek tadı yoktur büyük olasılıkla), kendini ne arzularıyla ne de bilgi/ birikimi ile (yok ki) ifade edemeyen bu ortayaşlı nevire teyzeler azıcık büyüyüp, serpilen, hayatın içinde kendisine anlamlar arayan kızlarını adeta düşman olarak görür, hayatını kontrol altına almaya çalışır ve mümkünse de niteliklerini törpüleyerek kendinden daha aşağıda ve kendine bağımlı bir amorf yontmaya çalışır. çoğu kızımız bu yüzden karşısına çıkan adamın tatlılığından değil de bu işkencehaneden kurtulmak için ilk bulduğuyla evlenmeye çalışır... (sevmediği biriyle sırf çıkış olarak evlenen kız evladı bir süre sonra stockhol sendromu benzeri bir anne sevgisiyle donanıverir). işbu süreç ve kısır döngü de aldatma ve benzeri ihanetlerin sebeplerinden biridir.

    3. sebep

    eyvah yaş 28

    30yaşına gelmeden evlenmek zorundadır kızımız. 28 - 30 yaş arası ne bulursa bulsun onun için "koca" adayıdır. bu tür evlilikler de genelde boşanma, aldatma, rezillik veya müebbet mutsuzlukla taçlanmış yarı açık cezaevi modeli evlilikler şeklinde hayat bulur...

    bunlar başlıca sebepler;

    çok severim şu sözü...

    ne istediğini bilmeyen, ne bulduğunu da anlayamaz... çoğu kızımız bundan musdariptir ruh eşlerini (tesadüfen) bulmuş bile olsalar anlayamazlar. ilişkilerinde hep bir başkalarının eli dili gözü vardır (mutsuz boşanmış kız arkadaş, anne, teyze vb). dolayısıyla ne mahremiyeti ne de saygısı olmayan bir kurumun kurallarına da çok sadık kalamaz...

    yahudiler diğer bütün tektanrılı inanışların tersine (ataerkil bir kültür olmalarına rağmen) soyu anneden yürütürler.

    doğumda, ölümde, törenlerde anne adı zikredilir. çünkü çocuğun babasını anneden başkası bilemez. o yüzden gerçekten büyük konuşulmaması gereken bir konudur. iki insanın evliliği ve bu ilişki içindeki sorunlar.

    bu meselede özele indirgersek;

    caner erkin'in haberi yok ve karısı tarafından güveni suistimal edildi;

    yapacağı tek şey düzgün bir avukat bulup tek celsede boşamak ve çocuğunun velayetini de alıp, mahkeme ayda kaç saat dediyse ondan 1 dakika fazla göstermeden çocuğunu yetiştirmek...

    caner erkin aldatıldığını biliyor ama umutsuz derecede aşık;

    etrafta bunlardan hatırı sayılır miktarda var. hayatındaki kadını/erkeği saplantı haline getirip, ne halt yerse yesin bir umutla ilişkiyi yaşatmaya çalışır bu tür insanlar... eğer öyleyse psikolojik yardım lazım.

    bir insan sizi ya seviyordur yada sevmiyordur... sizi ve ailenizi, sizi ve kazancınızı, sizi ve sosyal çevrenizi diye bir liste varsa o aşk değildir. aşk içinde "ama, ve/veya" olmayan bir kavramdır. diğerleri aşk değildir kendinizi kandırırsınız en fazla...

    caner erkin ve eşi "açık" evlilik kararı almışler;

    etrafta bunlardan azımsanmayacak kadar var. bana uymasa da bir yere kadar anlayabiliyorum. böyleyse o zaman allah ikisine de sabır versin. mümkünse caner de yurtdışına transferini ayarlasa iyi olur

    caner erkin'in eşi ile o popçu arasında gerçekten bir şey yok;

    olabilir. kankacılığı abartmış modeller var böyle. çıkıyor bazan. herifin niyeti bozuksa da belli bir mesafede tutmayı becerip, kafasına göre takılıyor olabilir. caner'e allah sabır versin ne diyelim....

    ama hepsinden öte;

    östrojen kulaklarından taşmış kıllı tosunların ağızlarından salyalar akıtarak veya ahlak polisi kesilerek bu konuda konuşup, entariler girmelerini onaylamıyorum...

    hadi karı kısmı dedikodyuyu sver size ne oluyor latent ibneler...

    ayrıca

    biri çorum, biri de malatya kaynaklı iki hikaye duydum ben; kadınların ne şartlarda ne haltlar işleyebileceğine dair bir fikrim var. o yüzden kimse kendinden emin bir şekilde ahlak dersi vermesin kimseye...

    not: iller ortamın sıkılığını vurgulamak için ismen zikredilmiştir. genelleme amaçlı değildir...
    5 ...