görünürde öyle olsa bile adnan oktar hasan sabbah'ın zekasına erişmek şöyle dursun sanırım yanından dahi geçemez. arap tarihçilerden bazılar sabbah'ı geometri, aritmetik, astronomi, büyü ve diğer ilim dallarında çok derinleşmiş bir adam olarak tanıtır. yani sabbah anarşist olduğu kadar ilim adamıdır da. ama adnan oktar?...
hasan sabbah aidiyet duygusunu aşılarken bunu haşhaşla kadınla yapmıyordu. nitekim sahte cennetler kurguladığı iddiası alamut'a dönüş adlı romandan referansla verilir. yani aslı yoktur sahte cennetlerde haşhaş içilip güzel kadınlarla birlikte olunduğu. hasan sabbah'ın en büyük afyonu ismaili esaslardı. yani ''esasiyun'' ya da ''Assasin'' olarak bilinen ve haşhaş müptelası sanılan ''sır bekçileri'' vardı ve bu olgu sabbah'ın müritlerini kendine bağlıyordu. sır kavramı ismaili esasta önemlidir, zaten ismaili esaslardan beslenen heterodoks yapılarda hep bir ''sır'' kavramı vardır, sır nedir orası meçhul.
demem o ki; hasan sabbah nere adnan oktar nere?
adnan oktar'ın bu örnekle etki ettiği konusu ise takdir edersiniz ki doğru değil, adnan oktar bu yolla bırakın taraftar toplamayı sadece sinir olmak ya da gülmek için izlenen biri. çünkü herkes biliyor ki adnan oktarın bir topluluğu kendi peşinde sürükleyecek ilmi yoktur. adnan oktar ismaililerin sır kavramı gibi çözülmesi zor biri.
