tom robbins insanlar budala gibi oturup mutluluğun kendilerini bulmasını bekler, onu kendileri yaratmayı akıl etmezler, der. zaten kendisi de kitaplarında mutluluğun peşinde koşan değil de, iç huzuruna sahip, her türlü felaket (kendi başına gelenler dahil) karşısında soğukkanlı ve inadına neşeli, pozitif tavrını koruyan karakterler yaratır. genellikle hayattan zevk almanın formülü olarak sunulan pozitif düşünce bir yere kadar iş görür. fazla tüketilirse bünyede gaz yapar. hayatı toz pembe görerek gerçeklerden kopmaya neden olur. hayatın sonlu olduğu gerçeğini kabul etmek ise büyük bir yüreklilik gerektirir. ölümün ne zaman nerede geleceğini kestiremeyeceğimiz gerçeğine odaklanırsak, hayattan zevk almamak enayilikten başka bir şey değildir.