aptallara meşguliyet, yeni trend sundular.
akp-cemaat tartışması.
ekranlarda bağzı(!) insancıklar bu akp-cemaat kavgası hakkında ahkam kesiyorlar. hele ki halk-ulusal-cem-kıl, tüy kanallarda konuşulanları da izleyince götüm ile rahatça gülmem için pantolonumu çıkartmak zorunda kalıyorum.
günlerdir bekliyorum.
sosyal medya veya basın-yayın araçlarında bir tane akıllı adam çıkıp durum analizi yapmıyor-yapamıyor. çünkü; balık hafızası ve akp-cemaat yalakalığı veya düşmanlığı aklını kullanmasına engel oluyor.
neyse,
konumuza döner isek; yaşanan kavga iktidar sarhoşluğu veya rant kavgası ya da pasatadan daha fazla pay alma ve taht kavgası değil.
hatırlayın,
şimdiye kadar akp hep mazlum söylemi-rolü ile cahil insanlarımızın genetik zafiyetinden yararlandı. ezileni ve haksızlığa uğrayanı tutan halkımız bir de "allah" gibi bir aldatma aracı kullanıldığında peşinden gittiği desteklediği insanı incelemez ve bu insana karşı tamamen kör ve sağır olur.
akp için mazlum ve masum rolü oynayıp-yararlanacağı-yaşanan hukuksuzluk ile insan hakları ihlallerine bahane bulacağı hiçbir güç kalmamıştır.
meclis-anayasa-asker-polis-hukuk tamamen kendi kontrollerinde ve devletden daha güçlü bir iktidar sahibi olmuştur.
teröre verilen canların tutarına yaklaşan insan canı, iş kazaları ve kadın cinayetleri ile verilmiş.
özelleştirmeler ve haksız rekabet neticesi şirketlerimizin satışı-kapanması bir de vergi afları ile kaybolan paralar, teröre harcanan para ki yok olan ve kimlerin cebine girdiği meçhul olan bu ülkenin fakir insanlarının parasını geçmiştir.
üretmiyoruz ve bir değer-marka ortaya çıkaramıyoruz.
bu ülkede lüks ve devasa alışveriş merkezleri ile devasa adliye binaları-hapishaneler aynı paralelde açılıyor.
lafı uzatmayayım. zaten ne demek istediğimi anlamazsınız..
tüm bu olumsuzluklar içinde, yaşanacak ve yaşanan doğa felaketlerine çözüm sunmayıp bir sınav bile yapamayan sistemsizliği sistem olarak yaşayan ülke, son yerel seçimlere kadar 2 trilyon dolar hazine girdisine rağmen samanı bile yurt dışından alan bir üretim çarkında.
çalışanları ise %50 sendika ve sosyal güvenlik haklarını kaybetmiş.
kişi başı tüketilen et-süt gibi beslenme kriterlerine göre insanları açlık sınırının altında yaşıyor.
toplumu-devleti rejim ve coğrafi hakimiyeti için vereceği son şeklin yetkisini almak için önümüze koyacağı ve bizi ikna edeceği bahanesi kalmayan hükümet yeni bir mağdur edebiyatı ile basitçe "ben yapardım da, bunlar engelledi-beni bırakmadılar." bahanesi yaratmak için bu akp-cemaat kavgası ortaya çıktı.
cemaat bu kavgadan "ben devletin malını-yetim hakkını yemedim. zaten iktidar ile kavgalıyım." diye haklı çıkmaya çalışıyor.
hoş, yaşanan hukuk ve güvenlik güçlerinin skandal tutumlarına değinmeme gerek yok.
neyse...
yaşanacak kavga ile, akp muhalifleri ve bu başarısız yönetime tepki koyup oy atmayacak insanlar ve kararsızlar düşünülür ise bir de hiç oy kullanmayan insanları da hesaplarsanız %70 gibi bir kesimden oy çalmak için yapılan taktikdir.
akp-cemaat kavgasında yine mağdur ve icraat yapmak için eli-kolu bağlanmış iktidar rolü oynanmakta. aralarında 3-5 piyon insanı feda edecekler ve safralarından kurtulacaklar.
bir birinin gırtlaklarına sarılacaklar.
akp ve cemaat başında olan kişiler seçim zamanı cemaat adamlarına-akp tabanına "ne de olsa din kardeşiyiz. bir birimize destek vermeliyiz." diyecekler.
seçimden sonra akp iktidar olur ise, olası bir etnik ve mezhep bazlı anayasal yapılanma için "adamlar cemaat ile kavgalı. din eksenli bir yapılanma yapsa cemaat ile kavga etmez bazı kişileri harcamazdı." diye olası yasal düzenlemelere demokratik atılım diye destek de sağlanmış olur.
geobbels taktiği.
hitlerin veya bolşeviklerin ya da türkiye cumhuriyetinin kuruluş aşamasını inceleyin.
okuyun.
araştırın.
sonra da, benim gibi yaşananlara her yerinizle gülün.