çok erdemli bir davranıştır. eski dostunuzu ararsınız ve buluşursunuz. içilen demli çaylar eşliğinde maziden muhabbet eder aranızdaki ufak tefek kırgınlıkları giderirsiniz. geçmişi yad ettikten sonra ona bir hediye vermek istediğinizi söyleyerek dostunuzu önce şaşırtır, daha sonra delikli taşıma kutusunda getirdiğiniz, sevimli, güzel, tatlı, şeker ve bir o kadar da masum kediciği ona vererek sevindirir, dünyanın en mutlu gözleriyle size bakmasına tanık olarak mutlu olursunuz. akabinde o kediye çok iyi bakmasını, dostluğunuzun bir simgesi olduğunu ve onu hediye olduğu için kimselere vermemesini sıkı sıkı tembih edip, bu konuda ondan söz alıp yemin ettirirsiniz. dostunuz gayet memnun olur, mutluluktan gözleri dolar ve sevgilisinin de kedileri çok sevdiğini, beraber yatarken onuda aralarına alıp uyuyacaklarını ona çok iyi bakacağını söyleyerek sizi daha bir mutlu kılar. daha sonra tokalaşıp öpüştükten sonra kadim dostunuzla vedalaşırsınız. dostunuz hediye ettiğiniz kediyi kucağında okşayıp burnuna agucuk bugucuk yaparken mutluluktan gözleriniz dolar ve arkanıza bakmadan koşar adımlarla oradan uzaklaşırsınız. sanki kedinin karnı biraz şişmiş gibi gelir size. hafiften gaz yapmıştır belki çok mama yiyordu diye düşünerek çiseleyen yağmur altında bir mutluluk sigarası yakıp sıcak evinize doğru büyük adımlarla yolunuza devam edersiniz. hayvan severlik ve dostluk budur.
