dut gibi

entry2 galeri
    1.
  1. sarhoşlara denir. körkütük gibi. ama bu başka. dut gibi demeyi seviyorum. bir başına "dut" demeyi de seviyorum mesela. ama "dut gibi" ayrı. o başka bir şehirde akşama doğru sanki...

    kişisel entiri no 1: enry'yi entiri diye yazmayı seviyorum.
    kişisel entiri no 2: adımın vesaire olmasının bir anlamı var.
    kişisel entiri no 3: "herkes uyusun, iyi oluyor, hoşlanıyorum."
    kişisel entiri no 4: kelepçeleri sevmiyorum. ne zaman bir kelepçe görsem yangın yerine koşan çocuklar geliyor aklıma. onlara benziyorum biraz. ateş kemikleri yakar en çok. çocukların kemikleri yanıyor. kargalar var bir de, bir de karga sandığım karabataklar var. denizin üstünde karganın işi ne? o bir kara hayvanıdır. dalgakıranın üzerinde durup poz verenler karga değil, karabatak. bunu aklımda tutacağım. bir de leylekler var, beyaz çarşaflar var, yanlış adresler var. ördekler de var elbet, onlarsız olmaz. bir göl en çok ördeksiz olmaz. susuz bile olur bazen. hepimiz bazen susuz kalıyoruz, ben kimseyle aynı anda susamadım ama; reklamlar hep yalan söylüyor. oysa artık istiyorum, aynı anda susamayı.. bazen suyun tazeliğinden korkuyorum. üstüme sıçrayacak gibi oluyorum.
    kişisel entiri no 5: dutlar hep çok güzellerdi. öyle güzellerdi ki yemeye kıyamazdım. yerdim sonra, çünkü kendilerini atıyorlar, bilirsin işte. en güzel intihar eden meyvedir dut. yemezsen canın çıkar. parmakların ve dudakların.. en çok onlara intihar eder dut. dut gibi olasım var, parmaklarına ve dudaklarına. dutlar hep çok güzellerdi; belki ben de güzelmiş gibi yapabilirim.
    kişisel entiri no 6: insanlara ne oldu? hep aynı kandırığın içine uyuyakaldılar. eskiden buralar hep dutluktu. eskiden her yer hep dutluktu. biz yoktuk daha, dutlar hep vardı. senin annen bir duttu yavrum!
    kişisel entiri no 7: salıncağın üzerinden aşmak istiyorum.
    kişisel entiri no 8: dudakların hâlâ kırmızı, fazla uzağımda olmazsın?!
    kişisel entiri no 9: dutlara bakmaktan geliyorum. dutlara bakmaktan geliyorum. dutlara bakmaktan geliyorum.

    naylon entiri: "uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum"
    1 ...