Bazıları belki çok mutlu olacaktır, belki bir başkası ile evlenmiştir ama yine de ömrünün sonuna dek onun kalbinin bir köşesinde senin yokluğunun sızladığını bilirsin ya, hatta eminsindir pis bir egoyla işte böyle zamanlarda daha da bir garip hissettirir eski sevgili.
"Geçen haftasonu evlendi, çok da iyi birine benziyordu gelin hanım, meslektaşlar bir de..." cümlesi ile başlayan bir evlilik haberinin başrolündedir kendisi. 2013'ün evlendirdiği diğer eski sevgililer gibidir ama bir farklıdır aslında. Bu sefer üzen değil, çok üzülendir. Hatta o kadar çok üzülendir ki, bir ömür pişman olunandır. Bir gün olur ya karşına çıkarsa, özür dilenecek ve affı beklenecek olandır. iyidir, düzgündür, özeldir... çok özeldir... Ama kırılmıştır, vicdansızca üzülmüştür...
Yine de bundan bir kaç ay önce merak etmiştir seni, linkedinden profiline bakmış hesabını kapatmayı unuttuğundan yakalanmıştır. işte bundan bir kaç ay sonra evlendiğini duyarsın. Bir kaç ayda evlilik olmayacağına göre hep aklında olduğunu bilirsin...
Tüm anılar gelir sarar, nerden baksan 10 yıl öncesine dair, yarım yamalak ama hep masum anılar. tutmaya kıyamadığı eline, öpmeye kıyamadığı dudaklarına bakarsın... Bir de ondan sonra defalarca kez kırılan incinen kalbine... acaba? dersin... Ama bir yandan da bilirsin olmamasını ne kadar istediğini, hatta onu da ikna etmek için ne kadar uğraştığını... Yine de garip his gelir.. hüzün gelir, sevinç gelir...
bazen eski sevgili, çok kırılan çok üzülen ve bir ömür pişmanlık duyulacak olandır. 20 yaşımın aklıyla demiştim ki "bugün değil de bir 10 yıl sonra çıksa karşıma, ben kırıldıktan döküldükten sonra, işte o zaman gerçekten değerini bilirdim. Ama bugün daha hiçbir şey yaşanmamışken ona asla hak ettiği değeri veremiyorum ve ben de biraz kırılmak istiyorum"
Sen misin bunu diyen ey klorak lekesi... Al işte sana, bol bol kalp kırıklığı, bol bol drama...