edebiyat camiasının aslında muhafazakar olması

entry1 galeri
    1.
  1. edebi ortamlara, çoğu zaman garip bir statüko havası hakimdir. belli akımlar, bu akımlar doğrultusunda bir şeyler ortaya koymaya çalışan yazarlar, gerek yazım tekniği ve gerekse üslup olarak belli başlı kalıplara tabiri caizse 'cuk! oturan' eserler, okunması kolay, önceki yazara yazılanlarla sadece sözcüklerin yerlerinin değiştiği fabrikasyon eleştiriler ve daha neler neler...

    - edebiyatçılar içerisinde, 'icat sahipleri' yani 'mucitler' işin doğrusu pek de sevilmezler. o denli belirgin bir durumdur ki bu, hangi açıdan bakarsanız bakın, bunun yanlış bir gözlem olmadığı kanaatine rahatlıkla varabilirsiniz.

    ilkin, 'düzene çomak sokma' eylemidir yaptığınız. 'eski köye yeni adet getirme' dir. sizden önce her şey alışkanlık ve teamüller doğrultusunda güzel güzel ilerlerken, diğer bir ifadeyle 'akarsu yatağını bulmuş sakin sakin akarken' icadınızla ortalığı birbirine katmanızdır.

    bu aşamada, üretmeden-tüketerek mevcut sistemden nemalanan makam-mevki sahibi güruhun top ateşine maruz kalmamak mümkün değildir elbet! velev ki, çoğunluğu medya patronlarının pompalaması ile bir yerlere gelmiş bu kerameti kendinden menkul eleştirmenler ordusunun ateş çemberinden yara almadan kurtuldunuz, bu kez aynı sistemden beslenen ve rakibi düşman olarak algılayan yazar tayfasının oklarına hedef olursunuz. hele ki eseriniz biraz da ses getirmişse, sistematik bir hata yakalayabilmek ve buna dayanarak sizi okuyucu nezdinde yerden yerden vurmak için eserinizi didik didik edip günlerce uykusuz kalmayı dahi göze alabilirler.

    - edebiyatçılar, çevrelerine vermeye çalıştıkları reformist, radikal, hatta devrimci izlenimlere karşın, kendi alemlerinde şaşırtıcı düzeyde muhafazakardırlar.

    bırakınız! yeni bir akımın öncüsü olmayı, mevcut akımların bir takipçisi olabilmek, o akımın öncülerinin masasına ilişip fikir alış-verişinde bulunabilmek için dahi öncülerine biat etmeniz nerede ise bir mecburiyettir.

    - siz, okuyucuya yepyeni bir pencereden pırıl pırıl bir ufku göstererek, daha önce hiç tadılmamış lezzette ve okunması okuyana haz veren bir eser ortaya koyabildiniz mi? ondan haber verin.

    işte! o an, sizi vaktiyle top ateşine tutan gemilerin yelkenlerinin nasıl da suya iniverdiğini, bir zamanlar edebiyat meclislerinde oturacak masa bulamayan size, bu kez oturtulacak değerde bir masanın nasıl da bulunamaz hale geldiğini görüverirsiniz. masalarını sizle paylaşmayı sizin açınızdan bir nemalanma olarak görenler, bu defa aynı şeyi kendileri için yapmakta hiçbir sakınca görmezler.

    - kirlidir bu ilişkiler, sanata ve sanatçıya hiç de yakışmayacak düzeyde kirletilmiştir. garip olan, işleri bu hale getirenlerin sanatçılardan çok, bahse konu kerameti kendinden menkul eleştirmenler tayfası olmasıdır.
    0 ...