insanı şaşkınlıklardan şaşkınlıklara sürükleyen durumdur.
Sene 2007.Dersaneye gidip geliyoruz,lise son.Sınav koşturması falan filan neyse,bir Pazar öğleden sonra yine rutin bir şekilde durağa gittim,dolmuşa bindim.Dolmuşa biner binmez en arkaya koşan,sonra da mecalsizce "Yavrim şurdan bi Sıhhiye" diyerek sizi dürten teyzeler gibi sorun çıkarmaktansa doğrudan paramı verdim arkaya doğru ilerledim,tutundum demire gidiyorum.Kalabalık tabi dolmuş,ineni bineni göremiyoruz.Meğer benim evin yakınlarında oturan ve aynı dersaneye gittiğim bir çocuk varmış,aynı sınıftayız ama muhabbetimiz çok yok.Çocuk önceki gün sınıfın camından 3 kat aşağı balgam atan,kimya dersinde hoca her "sikloalkan" dediğinde "sik" kelimesine tükürükler saça saça gülen bir arkadaş.Tipini özetlememe gerek var mı moruk?
Neyse,bu dağdan inme (adı da Ercan'dı) binmiş benim dolmuşa haberim yok tabi.Birkaç durak sonra da yan sınıftan Selin diye bir kız binmiş,sonradan fark ediyorum tabi bunu.Böyle benim boylarımda,koyu sarışın,hafif çilli,yeşil gözlü,ince,fıstık gibi hatun.Kızı da nasıl anlatsam,dilim döner mi bilmiyorum ama hani kızla aynı sırada girdiğim bir deneme sınavında adımı yanlış kodladım hocam.Öyle tarif edeyim sana.Ulan beton gibi türkçe soruları var,altını çiziyoruz bir bok anlamadan.Matematik çözüyorum,rakamlar teoremler havada uçuşuyor.Hani kıza hava yapacağız ya.. Hani kız bizden etkilenecek "ya ne kadar zeki çocuk,versem mi acaba?" diyecek ya..Ama sen benim aklımı oku bir de,kendimi sikmeme ramak kalmış vaziyetteyim.Kafama girmiyor oğlum sorular,yanımda kız saçını bir sağa atıyor bir sola.Rakip mi eliyordu aklınca ne yapıyordu bilmem ama başardı da kevaşe.Küfretmeyelim tabi şimdi kızın arkasından ama harbi motordu biraz.Hani orospu ruhluydu,tamam? Ruhu böyle fahişe gibiydi.Neyse.Sınav sonuçları açıklanırken genelde adımın yazdığı bölgelere doğru bakıyorum,yok lan.Listenin altlarına indim korka korka,adımı sıkıştırıvermişler oraya.Vay,dedim Selen.Senin ben amına koyim.Kız yüzünden denemede dersane malı olduk iyi mi? Listeye sokmayacaklarmış lan beni neredeyse,o kadar kötü sonuç.Bilgisayarda yazmaya tenezzül etmeyip tükenmez kalemle adımı ekleyeceklermiş az daha.Öyle boktan bir sınavdı.
Neyse bu Selin binmiş dolmuşa,karşısında Ercan'ı görmüş.Konuşuyorlar falan.Benim de onlarla aramda 1 ibne + 1 huzursuz teyzelik mesafe var.Her 3 dolmuştan/otobüsten 1'inde mutlaka bu ibnelerden var beyler,bayanlar.Biliyorsunuz bunu içten içe.Hani "homoseksüel" desem "gay" desem bir nebze ama bunlar bildiğin ibne hocam.Ya bir kızla konuşurlar,ya duvara yaslanıp dizlerini kırarak arada sırada oflayıp puflayarak ibneliklerini sergilerler.Neyse işte,onlarına arkasından dinliyorum,ama çıkaramadım seslerinden.Hadi Selin denen kızın sesini duymuşluğumuz yok,kızın her santimetrekaresini ezberlemişiz ama sesini bilmiyoruz,yine de eyvallah.E bu Ercan itinin sesini de mi duymadım hiç? Duydum amına koyim.Duydum ama nasıl duydum "La Utku bu biyolojici verse sikher misn la dooru söle ama" veya "gghhhrrşşşuupp..thhhhuuuugg" (yazar burada balgam atıyor) şeklinde duydum ben bu çocuğun sesini.Nereden bileyim oğlum ben bu çocuğun "Ya esasen,böyle bir şeyin olması tümüyle saçma" gibi bir cümle kurma yetisine sahip olduğunu? Bu cümleyi duydum,üniversiteli entel dantel bir çift konuşuyor sandım,istemsizce dinliyorum.Vay babanın bahçesine sıçayım,oğlum bu entel bizim Ercan çıktı.E sen.. oğlum sen daha dün.. Lan dalyarak sen daha dün "Olum bak bak kuru fasülye yedim.Bak dur.. bi dur olum bak dinle.Zooooorrrtt" diye haykıra haykıra osurmuyor muydun lan bir acele derse koşarak gelip? Ulan lügatını siktiğimin oğlu sen daha 1-2 hafta öncesine kadar türkçe dersinde "getir ve götür kelimelerinin kökleri nedir çocuklar" diyen hocaya "get ve göt'tür hocam ahuahaha" diyen zat-ı muhterem değil miydin? Ya.. o işler öyle değilmiş canım benim.Öyle olmuyormuş be bal böceğim.Dün ağzıma osurmaya çalışan herif,bugün bir güneri civaoğlu olabiliyormuş,ben o gün o saatte bunu öğrendim a dostlar.Yaklaştık dersaneye,bir aralık gözüm takıldı,bu çiftin Ercan ve Selin olduğunu fark ettim.elimdeki telefonu düşürüyordum amına koyim.bu arada evet toplu taşıma araçlarında telefonumu elimde taşırım.manyağım ben.onun da başka bir anısı var,tabi aq ondandır paranoyamız.ama sikicem dur lan fark ettim de niye hep toplu taşıma araçlarında fantastik olaylar geliyor oğlum benim başıma? ankara bana bu konuda düşman amına koyim.geçen gün de otobüste yaşadım böyle enteresan bir olay. (bkz: otobüste hunharca ısırılmak)
neyse konudan sapmayalım,bu şeceresini siktiğimin oğlunda da full hd netliğinde gördüğüm gibi en dağdan inme,en barzo erkekler bile alımlı hatun kişisinin yanında böyle olağanüstü dönüşümler geçirebiliyormuş.ben tabi imdi ve daim ne isem o oldum,oğlum.bundan kaybettim.şu yavşaklığı,şu haysiyetsizliği,şu piçliği öğrenemedim.ortamına göre konuşmayı bilemedim hiç.ercan kaç kızla çıktı o karakterle,ben nefes nefese elime baktım her seferinde..sebep?
aman..ne olmuş,kızlarla konuşamadıysak;hayallerimizi de satmadık ya.gerçi sattım.onları da sattım.sonra iddaa'da bastım tek maça.o da tutmadı lan.
p.s : selin,seviyordum lan aslında ben seni.öss kitaplarımda kaldı senin varlığın.kurşun kalem izleri ve silgi tozları ile birlikte.vedalaşamadım seninle.