biri kalbini sımsıkı tutmuş da sanki avuçlarının içinde sıkıyor gibi.
evet, iyi biliyorsun bu hissi.
kalbin sıkılıyor ama içinde büyüyor da büyüyor, sığmıyor hiçbir yere.
birden ağzında doluyor sanki; istemiyorsun bunu, yutkunuyorsun.
boğazında kocaman bir yumru oluyor, bu defa gözlerin yanmaya başlıyor, burnun sızlıyor, ve boşanıyor yaşlar gözlerinden.
bunun adı ağlamak.
biri oluyor, sıcacık biri.
sarılsın istiyorsun, sarsın sıcaklığı benliğini.
ya da sarılmak istiyorsun doyasıya, yılların özlemi sanki içinde çok beklemiş de dışarı çıkmak istiyor gibi.
arkadaş diyorsun adına onun.
kalbini zorluyor, kalbin hızla çarpıyor. sanki izin versen göğsünden çıkacak gibi.
sesi kulaklarında yankılanıyor, nasıl da öyle deli atıyor.
bunun adı sevgi.
biri oluyor, bambaşka biri.
sana ömründe duymadığın, belki de hiç duyamayacağın sayısız güzellikte sözler söylüyor.
seviyorsun o sözleri, çünkü sevmeyi biliyorsun.
canı acısa canında hissediyorsun, mutluluğunu yaşıyorsun.
kalbin senden çok bağımsız, sesini ona duyurmak ister gibi.
seni hiç dinlemiyor, sana kendi cümlelerini kurmana müsaade etmiyor.
sen onu dinliyorsun hep, ne derse diline değdiriyor söylüyorsun.
ve hiçbir zaman anlam veremiyorsun buna, tarif edemiyorsun bu hissi.
bunun adı aşk.
biri var, hep eli üstünde.
her şeyini biliyor, her halini görüyor. seni okuyor, seni anlıyor; bazen anlamıyor.
seni gerekirse ağlatıyor ama kimsenin ağlatmasına izin vermiyor.
gözünde bir damla yaş görse, oturuyor karşında ağlıyor, "daha ne kadar ağlayacaksın yavrum" diyor.
yavrum diyor o.
bunun adı anne.
biri oluyor, ömrüne belki de hiç görmediğin biri.
bir sabah vakti, uykusuz bir gecenin sabahına güneşin doğmasını sağlıyor.
iki elin iki yanına düşmüş, çaresizlikten kıvrandığın bir anda, bak diyor burada bi kapı var, o kapıyı açıyor sana.
sonra öylece bırakmıyor seni, yine uğruyor yanına.
ama sana öyle bi benliğini sunuyor ki, aynada kendini gördüğünü sanıyorsun.
hayır aslında yanılıyorsun, aynada gördüğün senle o kişi farklı; hissediyorsun.
ama adı hayat olan bir şey var. herkese aynı yemeği veriyor ama herkes yemekten ayrı lezzet alıyor.
bu da öyle.
aynı yemeği yediğiniz ve farklı lezzetler aldığınız halde; o yemeği tanıyorsunuz.
işte bunu adı ne, bilmiyorsunuz.
bunun adı ne?