turbanli bir ogrenciye ders vermek istemiyorum

entry39 galeri
    23.
  1. akpnin aldığı oy oranlarını tek başına açıklayabilecek olan, densizce sarf edilmiş söz. hala bile bu sözü hakla hukukla anlatmaya çalışan adamlar var ne diyeyim bilemiyorum. bir öğrenciye sırf inancı, giyimi, tipi, ırkı vs. yüzünden ders vermemek hak değildir. "e canım istemiyor yahu, zorla mı?" ulan o zaman çözüm gayet basit. siktir olup gideceksin, kendin gibi kokuşmuş insanlarla bir köye yerleşeceksiniz, akşamları da çay eşliğinde türbanlı kadınların ne kadar cahil olduğunu konuşarak ömrünüzü tüketeceksiniz. bu kadar basit. ama yok eğer profesör olarak oralara gelmişsen, o kürsüye geçmişsen, o zaman bileceksin ki o üniversiteyi hak ederek kazanan öğrenciler var ve sen bu adamlara ister seve seve ister başka şekillerde o dersi anlatmaya mec-bur-sun.

    şimdi gelelim işin siyasi boyutuna. geçen gün süheyl batum da türban konusuna değindi. o çok daha yumuşak bir tonla söyledi tabi. dedi ki, devletin belirli sınırları varmış, "bu benim inancım" diyen herkesi dinlersen bunun önünü alamazmışsın. ama kendisinin de unuttuğu nokta şu; demokrasinin en önemli kurallarından birisi temsiliyettir. insanlar kendileri gibi olduğunu düşündükleri kişiler tarafından temsil edilmeyi isterler. ve bu toplumun neredeyse yarısına yakını, belki daha bile fazlası, kadınların başını örtmesi gerektiği inancına sahip. elbette çoğunluk böyle düşünüyor diye herkesin başını kapattıramazsın. ama öte yandan, tutup da bu çoğunluğun olduğu haliyle meclise girip temsil edilmelerini de engelleyemezsin. engelleyemedin de zaten. ne oldu? laiklik elden gidiyor çığırtkanlığı yapa yapa koskoca meclisin yarısından fazlasını o sevmediğin, hor gördüğün insanların temsilcilerine kaptırdın. şimdi de çıkıp diyorsun ki bunlar makarna oyları. al sana makarna oyu. kimse kusura bakmasın ama akpnin seçmeni, chpnin seçmeninden çok daha akıllıca hareket etmiş, şu an baktığımda onu görüyorum. çünkü eğer ikinci seçimde çözülmeler başlasaydı, akp de iktidarını kaybetmiş olsaydı o zamana kadar elde ettiklerini de kaybedeceklerdi ve muhtemelen "türbanlı öğrenciye ders vermem" diyen kokuşmuşların ayakta alkışlandığı bir ülkede varlıklarını zor bela devam ettiriyor olurlardı.

    edit: söylemeden edemeyeceğim, türbanlı kadın doktorlar, hemşireler erkek hastalarına bakmaktan kaçınıyorlarsa, ya da başka mesleklerin gerekliliklerini yerine getirmedikleri halde o meslekten para kazanıyorlarsa onlar da siktirsinler gitsinler. böyle şey olmaz kardeşim. sen mesleğinin gerektirdiği şeyleri yapmamayı bir özgürlük olarak addetemezsin. bu senin özgürlüğün falan değildir. mesleğinin gerekliliklerini yapmak istemiyorsan siktir olup gidebilir, maaşınız batsın diyerek istifa edebilirsin. ama hem al maaşı, hem de mesleğinin gerektirdiği şeyi yapma. sonra da buna özgürlük de. ha siktir oradan.

    kaldı ki bu kafadaki insanların profesör unvanı alabilmiş olması bile bizim için başlı başına bir problemdir. üniversitede hocaysan eğer, anarşist öğrencilerin de olur, kemalist, şeriatçı, milliyetçi, ırkçı, komünist ve daha pek çok faklı uçlardan öğrencilerin olabilir. kaldı ki üniversite öğrencisi yaşı ve yapısı gereği marjinaldir. öyle de olmalıdır. senin beğenmediğin adama ders anlatmamak gibi bir özgürlüğün yok. varsa eğer öyle bir özgürlük biçimi, başbakan da çıksın desin ki, "benim gibi düşünmeyen insanların haklarını ve çıkarlarını korumak istemiyorum." ondan sonra da içkiyi top yekun yasaklasın. başörtüsü zorunluluğu getirsin vs. ona da diyebilecek misin, bu onun özgürlüğüdür diye?
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük