üzüldüm, üzüldükçe müzik dinlerim yazısıyla eski-yeni kıyaslamasından öte yeni çağda müziğin artık dijital ortamda dinlenen tüketildikçe tüketilen bir olgu olarak daha derinlikli bir süzgeçten geçirilmediği tespitine can-ı gönülden katıldığım müzik adamı.
''ben kişisel olarak artık birçok keşfimin, ne kadar çabalarsam çabalayayım derinlerine inemediğimi fark ettim. Oradan oraya atlayıp dururken bazen konuyu kaçırdığımı hissediyorum artık. YouTube da bir şarkının dikkatinizi çekebilmesi için sadece 15 saniye süresi varmış. Çekemezse siz çekip gidiyormuşsunuz. Sanırım ben biraz terk edilen şarkılara, albümlere üzüldüm. Keşfedilemeyen ya da hemen unutulan güzelliklere!'' paragrafıyla zaten durumu özetlemiştir.
şu eski keşiflerin değerliliğini imkan ve tüketme olgusu üzerinden değerlemiştim zamanında sözlükte. buna tüm kalbimle inanıyorum. neydi başlığımız: '' çok fazla imkanın imkansızlık sunduğu realitesi ''! başlığı önce uludağ'da açmışım, birkaç ay sonra da ekşisözlük 'te.