Çiçi milliyetçiliği devlet felsefesi haline gelmiştir. M.ö 58-31 senelerinde ağabeyi ho-han-yeh ile beraber tahta oturmuş sol bilge kaganlığı yapmıştır.( Türklerde büyük veliaht doğuyu ve devletin sahibi(kut önceliği), küçük veliaht budunun ordunun ve sol kanadın sahibiydi)
ho-han zayıflayan Türk hakimiyetine karşılık Çin hakimiyetini savunmuştur. Çiçi ise bunu ecdada hakaret saymış otağını batıya sürmüştür. Bu Türklerin yeniden toparlanmalarına izin verse de hun imparatorluğu ikiye bölünmüştür(m.ö55) ho-han çinin kuzeyin de ki ordos bölgesine kadar çekilmiştir.çiçi tanrı dağı eteklerinden ısıg golü havalisinde ki wu-sun'ları yenmiş daha sonra tarbadagay bölgesinde ki oğurları, kırgızları ting-lingleri hakimiyet altına almıştır. Başkenti ise çu ve talas bölgesi arasında surlarla çevrilidir. Bu surlar ve imariyet çiçinin hakimiyetine mezar olmuştur. Zira sur savunmasını bilmeyen askeri koordinasyonu at sırtında ok atan alplerden oluşan Türkler aur savunmasısında hezimete uğramıştır. Bu habis duruma rağmen çiçinin Türk dünyasına katkısı yadsınamaz bir gerçekliktedir. O esareti kabul etmemiş Mete ve Atilla'nın 200 yıl onceki buyruklarıyla hareket etmiştir. Kutlu bir komutan soyuna yakışır bir yagbudur.
çin kaynaklarında geçen ismi "çji çji=tsit-ki" .